0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ekonomik rekabetin gün geçtikçe arttığı ve kârlılığın azaldığı günümüz ekonomisinde farklılığı yakalayabilmek şirketlerin ayakta durabilmelerindeki en önemli koşul sayılmaktadır. Rekabetin küreselleştiği ekonomide küçük kâr marjları ile büyük hedefler gerçekleştirmek ancak teknolojik yapı ile mümkün olabilmektedir. Global ekonomi gereği şirketlerin yönetim ve üretim merkezlerinin farklı ülkelerde bulunmasına rağmen teknolojik yapılar sayesinde iletişimdeki sorunlar ortadan kalkmaktadır. Üretilen yeni teknolojiler hayatımızı kolaylaştırdığı gibi çalışma hızını da arttırmaktadır. Farklı ülkelerde üretim yapmak ekonomik yarışın bir sonucu olarak görüldüğünden ülkemiz sanayisinin gelişmelerin dışında kalmaması için kendi gelişim modellerini oluşturması gerekmektedir. Markalarımızın dünya markalarıyla rekabet edebilmesi için teknoloji ve yeni modellerle desteklenmesi gerekmektedir. Yeni teknoloji ve tasarımlar firmalarımızın diğer ülkelere açılmasını kolaylaştıracak ve böylece kârlılık artışı sağlanacaktır. Ekonomik anlamda gelişmelerin takip edilmesi rekabetin önünü açabilmek açısından faydalı olacaktır. Rakip firmalara bakıldığında onları ön plana çıkaran etkenlerin marka olmak ve teknolojiyi geliştirmek olduğu açıkça görülmektedir.

AR-GE’NİN ÖNEMİ

Teknolojiyi geliştirebilmek için öncelikle bir hedefimizin ve bu hedefi gerçekleştirebilecek bütçemizin olması gerekmektedir. Ar-Ge birimlerine hedef vermenin ve bu hedef doğrultusunda sonuca ulaşmalarını istemenin dünya şirketleriyle rekabetimizde bize büyük yarar sağlayacağı unutulmamalıdır. Farklılaşma ve yenilik kavramları üzerinde durarak yoğun rekabet ortamında kârlı bir şekilde ilerleyebileceğimiz açıkça görülecektir. Bunun için de yeni teknoloji geliştirmek ve uygulamak birincil koşul sayılmaktadır. Bilginin paylaşıldığı merkezlerde bu teknolojileri geliştirmek mümkün olmaktadır. Sanayi kuruluşlarına büyük vergisel avantajlar sağlayan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük kentlerde bulunmaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri sayesinde hızla artan rekabet ortamının olumsuz etkilerinden kurtulmak ve dünya pazarlarına açılmak daha kolay olacaktır. Üniversite- sanayi işbirliğinin de oluşturulabilmesine olanak sağlayan bu bölgeler ülkemiz ekonomisinin küresel rekabette daha sağlam durabilmesini sağlayacaktır. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ne destek vermek firmalarımızın kârlılığı açısından büyük fayda sağlayacaktır. Farklılık ve yeni teknolojiler sayesinde küreselleşen ekonomide rakiplerimiz karşısında daha güçlü durabilmemiz ve ülkemizin adını duyurabilmemiz mümkün olacaktır.