0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Siz sevgili okuyucularımın, yeni yılını en içten duygularımla kutlar; 2012 yılının size ve ailenize sağlık, mutluluk, esenlikler getirmesini Türk milletinin ve devletinin güçlenmesini dilerim. 2012 Kıbrıs için, cidden önemli bir yıl olacaktır. KKTC Cumhurbaşkanımız Derviş Bey’le, Güney Kıbrıs Rum lideri Dimitris Hıristofyas’ın yapmakta oldukları anlamsız görüşmeler, en geç nisan veya mayıs ayına kadar, bir yere vurup toslayacaktır. Her zaman söyledik Kıbrıs Rum tarafı zamana oynamaktadır. Bizlere verecekleri azınlıktan öte bir şeyleri yoktur. Bu noktaya, İngiliz namerdinin ve AB’nin oyunları ile gelmedik mi? AB eğer zamanında Güney Kıbrıs Rum yönetimine, KKTC ile anlaşırsan seni AB üyeliğine alabiliriz demiş olsaydı Kıbrıs sorunu çok daha kolay halloluna bilinirdi. Kıbrıs’ın üçüncü garantör ülkesi olan İngiliz namerdi de her zamanki yanlı tutumu gereği, Kıbrıs Rum kesiminin AB’ye girmesine arka çıkmıştır. Bu durumda biz bu kördüğümü nasıl çözeceğiz? Amerika’nın, AB’nin, İngiliz namerdinin, bize sunduğu ya kırk satır veya kırk katırdan başka bir şeyleri bugüne kadar olmamıştır. Önümüzdeki seçenekleri yeniden değerlendirmeliyiz.

RUM’UN GÖNLÜNÜ BEKLEYEMEYİZ

Her ne kadar KKT Cumhuriyeti’nin ilanının ardından, BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu  “KKTC’nin tanınmaması” hususundaki karar var ise de, o karar o günün koşullarını kapsamaktadır. O günden bu güne tam 28 yıl geçmiştir. Yani köprülerin altından çok sular akmıştır. Mademki, Rum tarafı bizlerle antlaşma istememektedir, sittin sene Rum’un gönlünü bekleyemeyiz.

1.      BM’ye üyelik için başvuru çalışmalarına başlamalıyız. Ama bu başvuru reddedilecekse, edilsin. En azından dünyaya kararlılığımızı göstermiş oluruz.

2.      KKTC, BM tarafından tanınmasa bile ülkeler nezdinde tanınması hususunda faaliyetlerimizi sürdürmeliyiz.

3.      Önümüzde Tayvan modeli var, Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti var. Bunların anayasalarının içerisinden işimize gelen maddeleri örnek olarak alabiliriz. Yani, sonuçta KKTC ve anavatan Türkiye olarak yapacağımız çalışmalar ve alacağımız önlemler vardır. Karşı taraf Rum kesiminin antlaşmaya hiç mi hiç niyeti olmadığının üzerinde, neden bu kadar durduğumuzu bildiğinize eminim. Rum halkında Kıbrıs Türkleri ile beraber yaşama isteği olmuş olsa; bunca zaman yapılmakta olan Türkiye’den gelen spor ve futbol takımlarına, her defasında göstermiş oldukları küstahça hareket ve saldırılar olmazdı. Yapılan ve yapılacak olan saldırılara Rum polisi önlem almayı son ana bırakmakta yani, saldırılar olup bittikten sonra harekete geçmektedir.

ELAM’IN KARŞISINA BELAM ÇIKAR

Kaç kez, üçüncü ülkelerden KKTC’ye gelecek olan şarkıcı ve sanatçıları bin bir yalan ve dolanla önlerini kesip gelmelerine mani oldular. Bir süreden beri Rum kesiminde faaliyet gösteren ELAM terör örgütü Kıbrıs Türkleri’ne ve Türkiye’ye karşı kışkırtıcı söylemlerde bulunmaktadır. Edinilen bilgilere göre Rum askeri kamplarında kayıp olan silah ve cephaneler bu terör örgütüne gitmekteymiş. Bu konuda Rum lider Hıristofiyas’ın dikkatini çekmek isteriz; eğer ki, Türklere karşı, bu terör örgütünden bir medet umuyor ise bu ELAM terör örgütü başına BELAM terör örgütü olarak fes gibi giydirilecektir. Görülüyor ki hiçbir şekilde akıllanmayan bu küstah Rum halkı ile nasıl anlaşılabilinir ki???  Uzun bir süreden beri Kıbrıs’ın güneyinde konuşlanan PKK terör örgütü artıkları, birkaç gün önce Türkiye aleyhine küçük bir gösteri düzenlediler. Tabi ki bu gösteriler, Hıristofiyas’ın “düşmanımın düşmanı dostumdur politikası gereği yapılmaktadır”.  Bre Hıristofiyas bu yolun sonunun ne olduğunu biliyor musun? Evet sevgili okurlar yeni yıl 2012’ye hoş geldin derim ama…. Allah Türk ulusuna yardım etsin, Türkün dostu Türk’tür.