0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos Güney Kıbrıs’a resmi bir ziyarette bulundu. Bu arada, Rum Meclisi’ne hitap ederek “Rum meclisine hitap etmenin, kendisinin de sürdürdüğü; Yunanistan başbakanlarının geleneği ve Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki eşgüdüm ve işbirliğinin göstergesi olduğunu söyledi”. Yunan Başbakanı Papadimos devamla “Türk istilasının olumsuz sonuçları
ortadan kalkana kadar Kıbrıs meselesine olan ezeli ve bozulmaz bağlılığını teyit etmek istiyorum. Kıbrıs’a destek Yunanistan’ı birleştiriyor. İşgale ve kolonizasyona son verme müşterek mücadelemiz; Kıbrıs sorununa kapsamlı ve karşılıklı kabul edilecek bir çözüm bulunmasına bağlılığımızla iç içedir”.
Sayın Lukas Papadimos gerek Güney Kıbrıs Rum Meclisi’nde gerekse
Yunanistan Meclisi’nde ve 1821’den beri kapalı kapıların ardında aldığınız bütün kararların özünde Kıbrıs Türkü’nü bu adada sosyoekonomik oyunlarla ve/veya gücünüz yetse askeri soykırımla tecrit etmektir. Ama buna gücünüz hiçbir zaman yetmedi, yetmez ve yetmeyecektir. Sayın Lukas Papadimos, bu adada Türkiye işgalci mi? İstilacı mı? Kolonizasyoncu mu? Siz ne diyorsunuz? Bu sözleri söylerken sizlerin yüzü hiç mi kızarmıyor? Unutmayınız ki 1974 Barış Harekâtı, Kıbrıs Türkü’nü son bir soykırımdan kurtarmıştır. Sizi de yani Yunanistan’ı Cunta’nın elinden kurtararak, demokrasiye kavuşturmuştur. Papaz
Makarios’un 18 – 19 Temmuz tarihlerinde yani 1974 Mutlu Barış Harekâtı’ndan birkaç gün önce, Birleşmiş Milletler Genel Kurul salonunda bas bas bağırıp; “Yunan Cuntası Kıbrıs’ta istilacıdır, Türkiye Garantördür” dediklerini nasıl unutuyorsunuz? Sayın Lukas Papadimos devamla dörtlü veya beşli konferans gibi başka yöntemleri, ne de Türkiye’nin önerdiği diğer müzakere metotlarını
kabul etmiyorlarmış. Kıbrıs’ın (Güney’de) bir BM ve AB üyesi bir
devlet olduğunu ve BM Genel Kurulu’nun ve Güvenlik Konseyi’nin 1974
sonrasında “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Egemenliği”ne saygı duyulmasını,
Türk askerinin adadan çekilmesini ve Rum göçmenlerinin geri dönemsini
istiyor.

BİR CEVAP VERİN

Sayın Lukas Papadimos,
1. Bu müzakereler maskaralığı 1 Temmuz’dan itibaren duracaktır. Senin
(Yunanistan’ın), İngiliz’in ve AB’nin borusu artık ötmeyecektir. Eğer
gerçekten müzakere yapmak istiyorsanız, KKTC’yi varsaymak
mecburiyetindesiniz.
2. Kıbrıs’ın BM ve AB üyesi bir devlet olduğunu ve bu sözde devletin
egemenlik hakları olduğunu ve münhasır ekonomik bölgesindeki
kararlarının meşru olduğunu söylüyorsunuz. Bu, 1960 tescilli devletin
öteki ortağının yani Kıbrıs Türkleri’nin hiç mi hakkı yoktur? Bu
söylediğiniz devletin egemenliği varsa KKTC’nin yok mu dur? Bu
söylediğiniz devletin münhasır ekonomik bölgesi var ve aldığı kararlar
meşrudur diyorsunuz; peki KKTC’nin münhasır ekonomik bölgesi yok mudur
sanıyorsunuz? Ve bu bölge üzerindeki kararları meşru değimlidir?
3. BM’nin, BM Güvenlik Konseyi’nin veya cüce AB’nin kararları Allah’ın
emirleri değildir. Bu kararların hükmü ve son kullanım tarihleri
geçmiştir. Yukarıdaki bu kurumlar artık bilmelidirler ki, “Geçti borun
pazarı, sür eşeğini Niğde’ye”. Haklılığımızı anlatmak için KKTC’yi
tanınma ve tanıtma yollarına çıkmalıyız.
4. Türk askerinin KKTC’den çekilmesini ve Rum göçmenlerin tekrardan
KKTC hudutlarının içine dönmesini istiyorsunuz.

Bay Papadimos, Kıbrıs Türkleri’ni yok etmek için 1964’ün başından beri Yunanistan adada 20 bin Yunan askeri bulundurmaktadır. Siz hangi cüretle
Türkiye’ye askerini çek diyebiliyorsunuz? Bu ada babanızın çiftliği
değildir. Türk askeri kesinlikle adadan çekilmeyecektir. Allah
göstermesin bir çekilse, Kıbrıs Türkleri’nin başına Bosna’dakilerin,
Girit’tekilerin başlarına gelenler gelir ve kimse de Türkiye’nin
dışında kılını kıpırdatmaz. Göçmenler evlerine dönsün diyorsunuz Bay Papadimos, 1975’te III. Viyana Konferansı’nda Denktaş ile Klerides yapmış oldukları nüfus mübadelesi antlaşması ile Kuzey’deki Rumlar Güney’e, Güney’deki Türklerin de Kuzey’e geçmesi ile tamamlanmıştır. 38 yıl sonra
tekrardan Güney’den Kuzey’e, Kuzey’den Güney’e göç kesinlikle olamaz.
Bu iki halkın artık bir arada, iç içe yaşayamayacağı kesinlik kazanmıştır. Bütün bu gerçeklere rağmen hala Bizans oyunlarına devam etmeyi düşünüyorsanız size “Höööt Bre Lukas Papadimos” demeyi çok iyi biliriz. Her zaman dediğim gibi Türkün dostu Türktür.