“Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi” İstanbul’da yapılıyor. 16 Nisan Pazartesi günü çalışmalarına başlayan zirvenin açılışında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı. Zirveye Batı Trakya’dan seçilmiş müftüler İbrahim Şerif ve Ahmet Mete katıldı.
Zirvenin açılışında konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanların kanı, canı ve hayatı söz konusu olduğunda sergilenen çifte standart karşısında bizim sahada olmamız gerekiyor.” dedi.
Aradaki farklılıkların asla kardeşliğe, muhabbete mani olmadığını belirten Erdoğan, binlerce kilometre ötede olunsa da kıblenin ve kalplerin yönünün bir olduğunu söyledi.
Pasaportlar ve ülkeler ayrı olsa da aynı ümmetin mensubu olunduğunu ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:
“Rabbimiz, Hucurat Suresi’nde bu hakikati ‘Müminler ancak kardeştirler’ diyerek ifade ediyor. Bizde ayrım yok. Ama ayrım var mı? Ne yazık ki var. İşte bunu şu anda son dönemlerde özellikle İslam dünyasının belli bölgelerinde acımasızca yaşıyoruz. Hep söylüyoruz. Öldüren ‘Allahuekber’ diyor. Ölen, o da ‘Allahuekber’ diyor. Sorulduğu zaman o da İslam için, Allah için öldürüyor. Ölen, o da Allah için ölüyor. Bu nasıl bir şeydir? Bunu anlamak, atlatmak mümkün değil. Gerilere döndük. Mızrakların ucuna Kur’an-ı Kerim sayfalarını yerleştirmek suretiyle nasıl o geçmişte, bizim önderimiz durumunda olanlar öldülerse, şimdi tekrar oralara döndük. Öyleyse bizim bunu tekrar ele alıp bu işi düzeltmemiz lazım.
Yüce Mevla, Hucurat Suresi’nin devamında bu hukukun gereği olarak ‘Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin’ emri ilahisiyle bize bugün yapmamız gerekeni emrediyor. Müslümanlara kardeş olduklarının hatırlatılmasından hemen sonra arabuluculuk vazifesinin de verilmesi çok dikkat çekicidir. Hayatın doğal akışı içinde Müslümanlar arasında ayrılıkların, anlaşmazlıkların, kimi zaman dargınlıkların, hatta kavgaların, çatışmaların olması ne yazık ki kaçınılmaz hale geliyor. Bunu siyasette de yaptığım işin içinde de ne yazık ki yaşıyorum. Bundan sıyrılamıyoruz. Niye? Emre uymadığımız için. İçimizdeki en büyük düşmanı, cihad-ı ekbere gidiş olayını kavrayamadığımız için. O da nefis.”
“Batı dünyası İslam karşıtlığı üzerinden kendi ideolojisini, kendi hayat biçimini tahkim etmek istiyor.” ifadesini kullanan Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Modern insanın buhranlarına cevap verebilecek yegane din olan İslam proje mahsulü teröristler üzerinden yaftalanmaya, lekelenmeye çalışılıyor. İşte bunlar son dönemlerin proje terör örgütleridir. Bunlarla bunu yürütüyorlar.”
“11 Eylül terör saldırlarından bu yana Müslümanlar olarak çok taraflı, çok katmanlı bir saldırı dalgasıyla yüzleşiyoruz.” diyen Erdoğan, “Eli kanlı çeteler üzerinden istikbalimizin karartılmaya çalışıldığını, hak ve hürriyetlerimizin gasbedilmek istendiğini görüyoruz. İşte DEAŞ, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ gibi katil sürülerinin terör eylemleri bize zarar vermesinin yanında İslam karşıtı çevrelere dört gözle bekledikleri fırsatı da veriyor. Sizin İslam dediğiniz bu mu diyorlar. Hani Müslüman kan dökmezdi, bunu diyorlar. Hani siz barış diniydiniz diyorlar. Biz onlara malzeme veriyoruz. Öyleyse bizim bu işi tersine çevirmemiz lazım. Bu örgütlerin hunharca katlettiği veya hayatını kararttığı Müslümanların masumiyeti görmezden gelindiği gibi işlenen vahşi cinayetlerin faturası da dinimize ve müminlere kesiliyor. Birçok batı ülkesi de kendi iç sorunlarını perdelemek için adeta bu ateşe benzin döküyorlar, çok temizler ya… Ahlaksızlığın daniskası onlarda, katliamın daniskasını onlar yaptı, utanmadan sıkılmadan buradan kalkıp fatura kesiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Giderek kötüleşen tablo karşısında Müslümanlar olarak bize düşen görev bellidir. Biz asla saldırılar karşısında sinemez, kendi kabuğumuza çekilemeyiz. Müslümanların başka din mensuplarıyla bir arada barış içinde yaşama problemi yoktur. Tarih boyunca da hiçbir zaman olmamıştır.” Diye konuştu.
“Müslümanların kanı, canı ve hayatı söz konusu olduğunda sergilenen çifte standart karşısında bizim sahada olmamız gerekiyor.” vurgusunda bulunan Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Batılı güçlerin işin ucu çıkarlarına dokununca neler yaptıklarını, ortalığı nasıl ayağa kaldırdıklarını hepimiz görüyoruz. Mesele, petrol, altın, elmas, pazar payı olunca bu ülkelerin adeta kan kokusu almış köpek balığı gibi binlerce kilometre öteden koşup geldiklerini biz çok iyi biliyoruz. Ama aynı ülkelerin Filistin’deki katliamlara, Arakan’daki soykırıma, komşumuz Suriye’de yüz binlerce masumun hayatına mal olan zulme nasıl sırtlarını döndüklerini de gayet iyi farkındayız.”
Birçok ülkenin Müslüman azınlıklara yönelik etnik temizlik faaliyetlerini görmediğine dikkat çeken Erdoğan, “İslam ülkelerini azınlık hakları konusunda sıkıştıranlar, birçok Afrika ve Asya ülkesinde Müslüman azınlıklara yönelik etnik temizlik faaliyetlerini görmüyorlar. Bu riyakarlıkların, bizi yolumuzdan ve haklı mücadelemizden alıkoymasına izin veremeyiz. Müslüman, i’lay-ı kelimetullah için tüm dünyada hak ve adaletin tecellisi için çalışmak zorundadır.” dedi.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
6 gün önceHABERLER
11 gün önce