DOLAR 32,8826 -0.25%
EURO 35,1821 -0.54%
ALTIN 2.449,68-0,30
BITCOIN 1997413-1.44952%
İzmir
33°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

209 okunma

Kudurmuşun Alışmışı

ABONE OL
03/09/2020 00:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

         “Dinimize o kadar bağlı kimseleriz ki sömürge hükümeti 1931’lerde müftülük makamını lağvettiği anda karşısına dikilen halk, 1954 yılına kadar savaş vermiş, tekrar o makamı ortaya çıkarmıştır. Müftüsüz kaldığımız günlerde, camisiz kaldığımız zamanlarda, imam bulunamadığı devirlerde hiçbir Türk doğru yoldan ayrılmamış, başka dinler aramaya koyulmamış, ‘Türk ve Müslüman’ım’ demiş ve ‘Türk ve Müslüman olarak öleceğim’ olmuştur cevabı.” 1977

Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

 

BM genel yazmanının özel temsilcisi Bay Dovner’in sosyal içerikli yemeğinden sonra sızdırılan bilgilere bakacak olur isek müzakerelerin başlatılması içinde zemin araştırmasının yapıldığını doğruluyor. 1968 yılında Beyrut’ta başlatılan çözüme ilişkin görüşmelerin her iki toplumun birinci sıradaki yöneticileri tarafından yürütüldüğü biliniyor. Son olarak yapılan seçimlerden sonra eski köye yeni adet getirilmek isteniyor. Bay Nikos Anastasiadis bu görevin atayacağı bir kişi tarafından yürütülmesini istiyor. Böyle bir davranış unları ipe sermenin ötesinde bir yaklaşımdır. Başka bir söylemle ambargolar altında ezilen Kıbrıs Türklerini “uzun süreli mücadele” stratejileri ile teslim olmaya zorlamayı amaçlıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Filelefteros gazetesinde yer alan bir haberde, BM,AB ve Birleşik Amerika Devletlerinin müzakerelerin takviminin netleşmesi için söz verilmesini veya yükümlülük altına girerek kesin veya olası bir tarihin açıklamasının yapılmasını istiyorlardı. Adı geçen haberde“Müzakerelerin takvimi netleştirilmeli, müzakereci atanmalı, müzakereler sonbaharda başlamalı, en kısa sürede anlaşma sağlanması” konusunda yükümlülük altına girdiklerinin açıklanması isteniyor. Yukarıda da kaydettiğimiz gibi Bay Anastasiadis’in müzakereci atanması isteğini ciddiyetten uzak bulduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bu davranışlarını masaya oturmadan zamana oynama olarak da okumak olasıdır.

 

ÇÖZÜM İVEDİ OLMALIYMIŞ

 

Karşı tarafın bitmek tükenmek bilmez isteklerine bu güne değin olumlu bir karşılık gördüklerini söyleyemiyoruz. Mendil büyüklüğündeki ülkenin yöneticileri Rum Ortodoks Kilisesi’nin baskısı nedeniyle sürekli olarak yokuşa tırmanmayı yeğliyorlar. Şu sıralarda Bay 2. Hrisostomos, “Kıbrıs sorununun hiçbir şekilde ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor”. Bu koşullarda olası bir çözümün formülünü bulacak olan kişi veya kuruma üstün hizmet madalyası ile ödül vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Yunanistan’ın devlet televizyon kanalının “Netweek” isimli programına konuk olan Bay Nikos Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun çözümünün ivedi olduğunu” söylüyor. “Buna karşın Kıbrıslı Rumlar tarafından ikinci kez ret edilecek bir çözümün empoze edilmesinin de olanaklı olmadığını” kaydediyordu.  Bütün bu açıklama ve değerlendirmeler ortalık yerlerde sürünürken fazladan umutlu olmadığımızı yineliyoruz. Ekonomik açmazla boğuşan adı geçen ülke çözüm konusunda uzlaşmayı bu gerekçesinin arkasına saklanarak ortalık yerlere çıkarıyor. Bunu yaparken inandırıcı olmadıklarını bütün dünyanın artık anlaması gerekiyor. Hele AB üyeliğine büyük yatırım yaptıktan sonra beklentilerinin gerçekleşmediği hususunu son dönemde sıklıkla dile getirmeleri de inandırıcı değildir. Bu davranışları “kendi düşen ağlamaz, çünkü kendi yaramaz” söylemi ile birebir örtüşmektedir. Kudurmuşun alışmıştan beter olduğu günlerden geçiyoruz. Bu nedenle tarihin çöplüğünde terk edilmiş olan soğuk savaş politikalarının günümüzde geçerliliğinin olmadığını birileri çıkıp mendil büyüklüğündeki ülkeyi yönetenlere söylemesi gerekiyor mu ne…

 

    En az 10 karakter gerekli