Rehber ülke Türkiye’nin tercihi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Okurlarım önceki yazılarımdan da hatırlayacaklardır, Türkiye önündeki yüz yılı belirleyecek tercihler yapmanın arifesindedir. Değişimi kabul etmek, değiştirilenler tarafından kolay hazmedilecek şey değildir. Değişime ve değişmeye direnenler, milletin reyine güvenmek yerine, millet adına yetki kullananlara güvenmeyi istemektedir. Ancak her ne olursa olsun görünen o ki millet kararını vermiştir. Türkiye kimin önderliğinde olacağına bakılmaksızın aklın ve vicdanın aynasında, kendisini arzuladığı değişime götürecek tüm yolları, mevcut anayasa ve kanunların el verdiği ölçüde kullanacaktır. Millet kendisinin arzuladığı değişimin önünde türlü bahanelerle direnenleri kendisinin reyine muhalefet edenlerle birlikte, demokrasinin kuralları içinde etkisiz hale getirmeyi başaracaktır. Şüphesiz ki bu başarının görünen yüzü, milletin hissiyatını en iyi okuyabilen lider ve ekibinin önderliğinde belirgin bir hale gelecektir. Nizam-ı Ceditten günümüze kadar ola gelen yenilikler, milletin üflediği değişim rüzgârlarıyla yelkenlerini şişirmiş ve milleti arzuladığı sahile çıkaran “Gemisini yürüten kaptanlarla” doludur. Unutulmamalıdır ki değişime karşı çıkanlarında değişimi gerçekleştirmek isteyenlerinde samimiyetleri, millet tarafından dört küfeli vicdan terazisinde en hassas bir şekilde devamlı olarak tartılmaktadır. Millet değişime ikna olmuştur. Şimdi kendisini istediği değişimi gerçekleştirerek kani olacağı bütün gelişmeleri tüm kalbiyle destekleyecektir.

DEMOKRATİKLEŞME SÜRMELİ

Türkiye ne olursa olsun demokratikleşmesini devam ettirmeli, Cumhuriyet evrimini kemale ulaştırdığı gibi, demokrasinin tüm alanlarında da kemal bulmalıdır. Herkesin anlaması gereken şey; demokrasinin bir güvenlik zaafı doğurmayacağıdır. Bilinmelidir ki Türkiye ekonomik, askeri ve siyasi açıdan güçlü olduğu kadar, demokrasi alanında dahi güçlü bir devlet olduğunda, önümüzdeki yüz yıl milletimiz ve coğrafyamız için insanlığın inkişaf mahalli olacaktır. Hatırlanmalı ve asla unutulmamalıdır ki demokrasi, anayasal bir değerdir ve yeni anayasa da demokrasi de değiştirilemez ve kesintiye uğratılamaz maddeleri arasında yer almalıdır. Türkiye’nin, demokrasi dışında üreteceği tüm çözüm ve değerler, sonunda yeni problemler çıkarmaya devam edecektir. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin ilkeleri ışığında, milletin iradesiyle çözemeyeceği hiçbir problemi bulunmamaktadır. Gönülleri gerçekten millet sevgisiyle çarpanlar milletin teveccühüne mazhar olacaklardır. Türkiye cumhuriyetinin sadece vatanıyla değil, milletiyle de bölünmez bir bütün olduğu dost ve düşman herkes tarafından anlaşılmalıdır. Binlerce gencinin şahadetinde, devletin milletiyle bölünmez bir bütün olduğunu müşahede edebilen kalpler, Türkiye’nin bekasına her yeni nesilde bir kere daha şahit olmanın mutluluğunu yaşıyor olacaklardır. Türkiye tercihini gelişimden yana kullanmayı istemektedir. Türkiye, halkıyla birlikte gelişmeyi kendisine amaç edinmiştir ki bu amacına ulaşma hususunda kendisine yardım edenlerle, kendisine engel olanların arasını mutlaka tefrik edecektir. Bu fark edişin sonucu hiç kuşku yok ki Türkiye’nin ve onun mümtaz halkının iradesinin en mükemmel şekilde tecellisi olacaktır. Tüm bölge ülkeleri ve dünya bilmektedir ki bu kritik dönemde Türk milletinin yapacağı tercihler dünyanın yeni siyasetinin belirlenmesinde belirleyici olacaktır. Türkiye örnek ülke olmaktan hep çekinmiştir ve bu çekincesinde de sonuna kadar haklıdır. Aynı şekilde Türkiye lider ülkede olmamalıdır. Türkiye yapacağı tercihlerle sadece bölgesinde değil tüm dünya ve insanlık için rehber ülke konumunu güçlendirmelidir.