Balkan Günlüğü Gazetesi’nin 5. yayın yılında, başta; Sayın Milletvekilimiz Rıfat Sait Beyefendi olmak üzere, değerli eşleri Sevilay Sait Hanımefendi’ye,

Yazı İşleri Müdürü Hakan Serbest Beyefendi’ye ve gazetenin okurları ile buluşmasında emeği geçen herkesi tebrik eder, başarılı ve uzun nice yayın yılları dilerim.

Saygıdeğer okurlarım bu haftaki yazımda sizlerle, Ohri (Ohrid ) şehri ve civarı hakkındaki gezi ve araştırmalarımla ilgili bazı tespitlerimi aktarmak ve paylaşmak istiyorum. Sanırım pek çoğunuz Makedonya’ya yapmış olduğunuz seyahatlerinizde mutlaka bu güzel şehri görmüşsünüzdür. Ohri, Makedonya turizminin kalbi ve merkezi durumundadır. Gidip, görebilme fırsatını bulamayanların en kısa zamanda buraları gezip görmelerini dilerim.

AVRUPA’NIN EN DERİN GÖLÜ

Ohri, Avrupa’nın en derin gölü olan Ohri Gölü kıyısında kurulmuş olup,

gerek Makedonya tarihi ve gerekse Türkiye tarihi açısından çok önemli ve eski bir yerleşim birimidir. Günümüzde Ohri’de, çok sayıda Kilise, Manastır ile Cami, İmaret, Tekke ve Türbeler bulunmaktadır. Ohri’de St.Pantalomeon ,St. Sophıa, Çar Samuel Kilisesi, St.Kilement, 4.yy.dan kalma St.Bogorodica,

St. Perivlerta ve diğerleriyle birlikte 40’ın üzerinde Kilise ve Manastırlar bulunmaktadır. Ayrıca Ohri ile birlikte anılan en ünlü Manastır; Ohri’ye 20 kilometre mesafede bulunan St.Naum (Aziz Naum ) Manastırı’dır. İlk matbaa buradadır. Slavların kullandıkları Kril Alfabesi’nin mucitleri olan, Aziz Kiril ve Aziz Metodi’nin doğum yerleridir. Osmanlı yönetiminde Manastır Vilayeti’ne bağlı bir Sancak merkezi olan Ohri’de, 17.yy.da 40 kuleli bir kale ve 1000 adım çevresinde bir iç kale bulunmakta idi. İçinde Bizans Kilisesi olan, St. Ayasofya vardır. Bu semtte, iki minareli Hünkâr Camisi ile bir mescid bulunmakta idi.

Uzun süre Osmanlı hâkimiyetinde kalan Ohri’de, Osmanlı döneminden kalan bazı eserler halen ayakta durmaktadırlar. Bunlardan bazıları; Haydar Paşa Camii, Kuloğlu Camii, Hacı Hamza Camii, Halveti Tekkesi, Ali Paşa Camii ve restore edilen 1 hamam ve ziyaret edilen 5 türbe bulunmaktadır. Bu Türbelerin en önemlisi: Aziz Naum Manastırı olarak bilinen Sarı Saltuk Türbesi’dir.

Balkan Müslümanlığında en önemli yer alan ”Derviş Gaziler ” in en meşhur olanı ”Sarı Saltuk” tur. Üsküp’lü Şairimiz, Yahya Kemal Beyatlı’nın dediği gibi ;

”Geldik bir zaman Sarı Saltuk’la Asya’dan,

Bir bir Diyar-ı Rum’a dağıldık Sakarya’dan”

XI. Asırda Sarı Saltuk bu bölgeye gelmiş ve yerleşmiştir. Türbe, Kilisenin içinde bir odada bulunmaktadır. Türbede; Hıristiyanlara göre Aziz Naum, Müslümanlara göre ise Sarı Saltuk yatmaktadır. Tarihçi Husluck ‘un görüşüne göre; Sarı Saltuk, Ohri gölünü bir hasır seccade üzerinde geçmiş olduğu şeklindedir. Sarı Saltuk, oğullarına şöyle vasiyet eder. Ölümünden sonra 7 tabut hazırlanıp içlerinden birine Naaş’ı konulsun, diğer 6 tabut boş bırakılsın.

Tabutlardan her biri uzaklara çeşitli bölgelere götürülüp orada defnedilsin diye .

Maksadı, kendisini sevenler tarafından ziyaret edile edile zamanla Türk-İslam hakimiyetine girmesini sağlamaktır. Evliya Çelebi’ye göre; bu 7 tabut şuralarda gömülmüşlerdir .

1 = Moskof Ülkesi, 2= Danıska İskelesi, 3= Çek diyarında Proniçe, 4=İsveç’te Pivyake, 5= Edirne’de Babaeski, 6= Boğdan’da Bozova Kalesi ve 7= Günümüzdeki Aziz Naum Kilisesi’ndedir .( Bkz.2)

Bu haftalık bu kadar. Haftaya sizlerle İmaret bölgesinde yer alan ve Makedonlar tarafından yıkılıp yerine Kilise inşa edilen, İmaret Camisi ve Aşık Çelebi (Sinanuddin Yusuf Çelebi ) Ohrizade, türbesi hakkındaki bilgileri paylaşacağım. ..

Balkan Günlüğü Gazetesi’nin 5. yayın yılında, başta; Sayın Milletvekilimiz Rıfat Sait Beyefendi olmak üzere, değerli eşleri Sevilay Sait Hanımefendi’ye, Yazı İşleri Müdürü Hakan Serbest Beyefendi’ye ve gazetenin okurları ile buluşmasında emeği geçen herkesi tebrik eder, başarılı ve uzun nice yayın yılları dilerim.

Saygıdeğer okurlarım bu haftaki yazımda sizlerle, Ohri (Ohrid ) şehri ve civarı hakkındaki gezi ve araştırmalarımla ilgili bazı tespitlerimi aktarmak ve paylaşmak istiyorum. Sanırım pek çoğunuz Makedonya’ya yapmış olduğunuz seyahatlerinizde mutlaka bu güzel şehri görmüşsünüzdür. Ohri, Makedonya turizminin kalbi ve merkezi durumundadır. Gidip, görebilme fırsatını bulamayanların en kısa zamanda buraları gezip görmelerini dilerim.

Ohri, Avrupa’nın en derin gölü olan Ohri Gölü kıyısında kurulmuş olup,

gerek Makedonya tarihi ve gerekse Türkiye tarihi açısından çok önemli ve eski bir yerleşim birimidir. Günümüzde Ohri’de, çok sayıda Kilise, Manastır ile Cami, İmaret, Tekke ve Türbeler bulunmaktadır. Ohri’de St.Pantalomeon ,St. Sophıa, Çar Samuel Kilisesi, St.Kilement, 4.yy.dan kalma St.Bogorodica,

St. Perivlerta ve diğerleriyle birlikte 40’ın üzerinde Kilise ve Manastırlar bulunmaktadır. Ayrıca Ohri ile birlikte anılan en ünlü Manastır; Ohri’ye 20 kilometre mesafede bulunan St.Naum (Aziz Naum ) Manastırı’dır. İlk matbaa buradadır. Slavların kullandıkları Kril Alfabesi’nin mucitleri olan, Aziz Kiril ve Aziz Metodi’nin doğum yerleridir. Osmanlı yönetiminde Manastır Vilayeti’ne bağlı bir Sancak merkezi olan Ohri’de, 17.yy.da 40 kuleli bir kale ve 1000 adım çevresinde bir iç kale bulunmakta idi. İçinde Bizans Kilisesi olan, St. Ayasofya vardır. Bu semtte, iki minareli Hünkâr Camisi ile bir mescid bulunmakta idi.

Uzun süre Osmanlı hâkimiyetinde kalan Ohri’de, Osmanlı döneminden kalan bazı eserler halen ayakta durmaktadırlar. Bunlardan bazıları; Haydar Paşa Camii, Kuloğlu Camii, Hacı Hamza Camii, Halveti Tekkesi, Ali Paşa Camii ve restore edilen 1 hamam ve ziyaret edilen 5 türbe bulunmaktadır. Bu Türbelerin en önemlisi: Aziz Naum Manastırı olarak bilinen Sarı Saltuk Türbesi’dir.

Balkan Müslümanlığında en önemli yer alan ”Derviş Gaziler ” in en meşhur olanı ”Sarı Saltuk” tur. Üsküp’lü Şairimiz, Yahya Kemal Beyatlı’nın dediği gibi ;

”Geldik bir zaman Sarı Saltuk’la Asya’dan,

Bir bir Diyar-ı Rum’a dağıldık Sakarya’dan”

XI. Asırda Sarı Saltuk bu bölgeye gelmiş ve yerleşmiştir. Türbe, Kilisenin içinde bir odada bulunmaktadır. Türbede; Hıristiyanlara göre Aziz Naum, Müslümanlara göre ise Sarı Saltuk yatmaktadır. Tarihçi Husluck ‘un görüşüne göre; Sarı Saltuk, Ohri gölünü bir hasır seccade üzerinde geçmiş olduğu şeklindedir. Sarı Saltuk, oğullarına şöyle vasiyet eder. Ölümünden sonra 7 tabut hazırlanıp içlerinden birine Naaş’ı konulsun, diğer 6 tabut boş bırakılsın.

Tabutlardan her biri uzaklara çeşitli bölgelere götürülüp orada defnedilsin diye .

Maksadı, kendisini sevenler tarafından ziyaret edile edile zamanla Türk-İslam hakimiyetine girmesini sağlamaktır. Evliya Çelebi’ye göre; bu 7 tabut şuralarda gömülmüşlerdir .

1 = Moskof Ülkesi, 2= Danıska İskelesi, 3= Çek diyarında Proniçe, 4=İsveç’te Pivyake, 5= Edirne’de Babaeski, 6= Boğdan’da Bozova Kalesi ve 7= Günümüzdeki Aziz Naum Kilisesi’ndedir .( Bkz.2)

Bu haftalık bu kadar. Haftaya sizlerle İmaret bölgesinde yer alan ve Makedonlar tarafından yıkılıp yerine Kilise inşa edilen, İmaret Camisi ve Aşık Çelebi (Sinanuddin Yusuf Çelebi ) Ohrizade, türbesi hakkındaki bilgileri paylaşacağım. ..