'Türk Yunan Dostluk Festivali' İskeçe'de başladı

23 Nisan 2024 - 19:37

‘Türk Yunan Dostluk Festivali’ İskeçe’de başladı

‘Türk Yunan Dostluk Festivali’ İskeçe’de başladı
Son Güncelleme :

15 Haziran 2010 - 22:00

182 okuma
(Last Updated On: 15/06/2010)
Türk- Yunan dostluğunu pekiştirmek amacıyla dokuzuncusu düzenlenen ‘Türk Yunan Dostluk Festivali’ İskeçe’de başladı. Festival, Adapazarı’ndan İskeçe’nin Mandıra köyüne göç edenler ile Türkiye’den gelen dernek üyelerinin hep birlikte “burada ekmek var” deyip barış için hamur yoğurup ekmek pişirmesiyle başladı. Batı Trakya Türkleri hem de Yunanlılar İskeçe’deki Ksantipion Açık Hava Tiyatrosu’nda Suzan Kardeş’i dinledi. Kardeş, Türk, Yunan ve Balkan ezgileriyle dinleyicilere unutulmaz gece yaşattı. Bugün ve yarın ise Adalar’da yapılacak etkinlikler festival sona erecek

Nüfus değişimi nedeniyle 1923’te Adapazarı’ndan Yunanistan’a göç eden Rum ve Türk ziyaretçiler hep birlikte barış için hamur yoğurup ekmek pişirdi. İlk kez yaşanan etkinlikte, Türkiye’den İskeçe’nin Mandıra Köyü’ne gelen konuklar, ekmeğin içine katılması için yanlarında kuru üzüm, ceviz, fıstık gibi malzemeler de getirdi. Barış ve dostluk mesajları altında ekmek pişirildikten sonra Rum kadınlar Adapazarı’ndan göç eden ninelerine ait kıyafet ve takıları giyerek, konuklarla beraber Anadolu folkloru oynadı.

Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu’nun Batı Trakya’daki Türk azınlık için açılıma hazırlanması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan’a dostluk ziyareti sonrası önemi artan buluşmada duygusal anlar yaşandı. Aslen Adapazarlı olan ancak, mübadelede dede ve ninesi İskeçe’ye gelen 70 yaşındaki Garifalia Hadzipapadopolu, köye gelen Türk ziyaretçilere yemek hazırlayarak, geçmişte yaşananların dostluğa engel olamayacağını söyledi. “Anne ve babam yaşasa bu ana inanmazdı” diyen yaşlı kadın, çocukken ninesinin hep Türkiye’yi özlemle anlattığını ve dedesinin Türkiye’ye daha yakın olmak için mübadelede İskeçe’ye gelmeye karar verdiğini söyledi. Ninesinden kalma ve üstünde Osmanlıca yazılar bulunan altınları gösteren Hadzipapadopolu, köydeki tüm ailelerin Türklere karşı hiçbir zaman nefret duymadığını söyledi.

MANDRA DEMOKRİTOS’UN DA KÖYÜ

Toplam 800 Rum’un yaşadığı köydeki buluşmayı gerçekleştirenlerden Türkiye Defne Derneği Genel Koordinatörü Celal Başlangıç, 9 yıldan bu yana Yunan halkı, Batı Trakya Türkler’i ve Anadolu halkını buluşturmaya çalıştıklarını anlatırken şunları söyledi:

“Yunanistan bu yıl büyük ekonomik krizde. Türkiye’de halen küresel krizin etkisi altında. Biz ‘Burada Ekmek Var’ buluşmasıyla barışta ekmeğin olduğunu ve savaşın da aynı zamanda büyük ekonomik kayba neden olduğunu anlatmak istiyoruz. Sürekli ‘Ege’de gerginlik’ yaşıyoruz. Bu gerginlik silahlanmada büyük maliyetlere neden oluyor. Hem biz hem de Yunanistan silahlanmaya ayırdığımız paraları kendi refahımıza harcasak, soframızdaki ekmek her gün 1 dilim artar. Bu nedenle bu organizasyonu yaptık. İskeçe İlericiler Derneği de, Mandra Köyü’nü buldu bize. Bu köydeki aileler, mübadelede Adapazarı’ndan göç etti. Felsefeci Demokritos da bu köyde yaşamıştı. Demokritos, yaşadığı dönemde baskıya uğramış ve barışa giden yolda büyük katkıları olmuştu.”

Yunanistan Dafne Derneği Başkanı Prof. Kostas Sofoulis tarafından gazeteci yazar Oral Çalışlar ve Yönetmen Fehmi Yaşar’a katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi. Çalışlar, dostluk buluşmasının Ege’nin 2 yakasını bir araya getirdiğini belirterek, “Türkiye ve Yunanistan dehşet dengesinde yaşayan 2 ülkedir. Birimiz ne kadar silah alırsa, öteki de almak zorunda kalıyor. Yıllarca böyle yaşadık ve çok büyük zarar gördük. Savaş gerginliği içinde yaşamak yerine, birbirimizi kardeş ve dost ilan edersek büyük silahlanma harcamalarından kurtulacağız. Birkaç yıldır politikacıların başlattığı ve STK’ların da hep vurguladığı bütün sorunlarımızı barış içinde çözebiliriz anlayışı, bu etkinlikle Ege’nin iki yakasını bir araya getirdi. Bu organizasyonlar devam ederse hem Yunanistan’daki azınlıklar hem de Türkiye’deki azınlıklar için çok yararlı olacak” dedi.

Prof. Kostas Sofoulis, Türk ve Yunan halkı arasında büyük fark olmadığını ve bu tür buluşmalarla da her iki devletin yöneticilerine biz dostuz mesajını verdiklerini söyledi.

ERDOĞAN’IN ZİYARETİ ÜMİT VERİCİ

İstanbul’da doğan ve 2003 ve 2008 yılları arasında İstanbul Yunanistan Başkonsolosluğu’nu yapan Alexis Alexandris 2 halkın da kardeş olduğunu söyledi. Batı Trakya Bölgesi’ne AB ilişkileri uzmanı olarak atanan Alexandris, rezidansında verdiği yemekte, Başbakan Erdoğan’ın son ziyaretini değerlendirerek şunları söyledi:

“Türkiye benim için hiçbir zaman yabancı ülke olmadı. Son dönemde Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın ziyareti ümit verici mesaj içerdi. Ben iki halkı çok iyi biliyorum ve söyleyebilirim ki kamuoyunun çok büyük bir kısmı komşu ve kardeş olarak yaşamak istiyor. Liderlerimiz bu 2 halkın isteğini dikkate alarak yeni bir sayfa açmalı. 21 anlaşma imzalandı. Bütün bunlar 2 ülke ilişkilerini daha ileri noktalara taşıyacak.”

Festival kapsamında düzenlenen ‘Binlerce Güvercin’ adlı panelde konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Elçin Macar da, Yunanistan ile Türkiye ve Batı Trakya Türkleri arasındaki en büyük sorunlardan birinin Müftü seçimi olduğunu hatırlattı. Macar, yeni adımların atıldığını ancak Batı Trakya Türkleri’nin sorunlar yaşadığını belirterek şöyle konuştu:

“15 yıldan beri Yunanistan Türkiye’deki Rum azınlığın ve patrikhane meselelerini AB kurumlarına havale etti ve bunu başardı. Batı Trakya’daki Türkler’in meselelerinin iç meseleleri olduğunu ve pazarlık etmediğini açıklıyor. Taraflar bence ayrı adım atıyor ama son dönemde gelişmeler de var. Son birkaç yıldan beri Türkçe dersi Yunanistan okullarına girdi. Heybeliada Ruhban Okulu konusunda, patrikhaneye bağlı Türk vatandaşı olmayan metropolitlere vatandaşlık verileceği söyleniyor. Bunlar çok önemli gelişmeler. Öte yandan Yunanistan’da yaşanan bir diğer sorun da müftü seçimi. Bilindiği gibi Yunanistan müftü seçimine medeni kanuna giren bazı hükümler İslam hukukuna göre işlenmesinden dolayı izin vermiyor. Diğer sorun etnik adlandırma. Türk adıyla örgütlenmeye halen izin verilmiyor.”

Festivalin son günüde hem Batı Trakya Türkleri hem de Yunanlılar İskeçe’deki Ksantipion Açık Hava Tiyatrosu’nda Suzan Kardeş’i dinleme imkanı buldu. Kardeş, Türk, Yunan ve Balkan ezgileriyle dinleyicilere unutulmaz gece yaşattı. Birçok Yunanlı şarkılar eşliğinde hep birlikte sahneye çıkıp dans etti. Ailesi mübadelede İstanbul’dan göç eden 22 yaşındaki Lina Vlahou da, Suzan Kardeş’in bir süre beraber dans etti. 9’uncu Türk Yunan Dostluk Festivali 4 gün sürecek. Festivalin ilk ayağı 12-13 Haziran’da İskeçe’de kutlandı. İkinci ayak İstanbul’da 14-15 Haziran’da Adalar’da kutlanacak.

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.