DOLAR 34,0819 0%
EURO 37,6700 -0.27%
ALTIN 2.741,97-0,71
BITCOIN 2009130-0.32457%
İzmir
30°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Türkiye Cumhuriyetinin Bulgaristan Büyükelçisi Süleyman Gökçe ile söyleşi
679 okunma

Türkiye Cumhuriyetinin Bulgaristan Büyükelçisi Süleyman Gökçe ile söyleşi

ABONE OL
02/09/2020 12:57
Türkiye Cumhuriyetinin Bulgaristan Büyükelçisi Süleyman Gökçe ile söyleşi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Soru: Bulgar müftü maaşlarının Türkiye’de ödenmesi konusu sizi ilgilendiriyor mu? Bu da, Cumhurbaşkanı Radev tarafından gündem oluşturan bir konu oldu.

Yanıt: Bu konuda da Türkiye’ye karşı ayrım uygulanıyor, sorun politik olarak sömürülüyor ve kamuoyuna yanlış kanı aşılanmaya çalışılıyor. Bu, bir tek Türkiye ile ilintili olan bir konu değildir. Burada, Bulgaristan’la ilişkisi olan,  birçok diyanet ve birçok başka taraf, örgüt ve vakıf var. İkinci, Türkiye’nin şimdiye kadar yaptıklarının hepsi ortadadır ve ne yapıldıysa Bulgar makamlarıyla işbirliği edilerek yapılmıştır. Bu konunun propaganda amaçlarına alet edilirse yazık olur. Türkiye’de, Bulgaristan Müslümanları için ne kadar çok şey yapıldığını bilmeyen yok, burada bunlardan söz edilmiyor ve ben bunu kendime anlatmakta zorlanıyorum.

Soru: İsrail’in ravin maaşlarını Türkiye’de ödemesi, mümkün olabilir mi?

Yanıt: Teorik olarak evet. Bu işlerde sorun yaşamıyoruz. Türkiye’de, etnik topluluk olmaları şartı öne sürülmeden, kültürel, dini, sosyal ve başka değişik topluluklar kendi yönetimlerini seçebilir. İstedikleri yerden yardım alma haklarından da yararlanabilirler. Aldıkları yardımı beyan etmeleri, istenen tek şarttır. Bununla beraber, Türkiye’deki diyanetlerin hepsinin mal mülk talepleri kabul edilmiştir. Bu işler Bulgaristan’da böyle mi?  Öyle değilse, neden acaba? Bu sorunun yanıtını bilmek istiyorum. Bu yasal ve esas bir sorundur. Mali kaynakları ellerinden alınan diyanetler ihtiyaçlarını nasıl karşılasınlar? Devlet de kendilerine gereken desteği sağlamıyorsa, lotaryadan mı beklesinler?

Soru: Sizden sınırdaki tel örgüyle ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorum. Tel örgünün birkaç defa Türkiye topraklarına girdiği ve sonra sökülüp geri çekildiği doğru mu?

Yanıt: Evet, öyle. Birkaç defa oldu. Resmi başvuruda bulunduk. Makamlarla görüştük. Bu, teknik bir sorundu. Bir iş grubu da kuruldu. Gelecek yüzyıl işlerini bitireceğini umut ediyorum.

 

Soru: Gelecek yüzyıl öyle mi? Mizah gibi. Sorun nerede? Sınırdaki tel duvar işlerinin o kadar uzayacağını mı sanıyorsunuz?

Yanıt: Bunu Bulgar makamlardan sormalısınız. Tel duvar çekme kararını biz vermedik, bu onların kararıdır. Biz bu karara karşı olduğumuzu defalarca duyurduk. Biz komşu, dost NATO müttefikleri ve partnerleriz. Türkiye, Bulgaristan’a güvenlik sağlayan, sorumlu bir ülkedir. Kuşkusuz vergilerle toplanan paraların ne gibi işlere harcanacağına karar veren Bulgar tarafıdır.  Fakat dikenli tel duvar dediğiniz, anlaşılan pahalı bir oyuncak.

Kaça mal olduğunu siz daha iyi bilirsiniz.

Soru: Kaç paraya mal olduğunu artık pek bilen yok, çünkü hesaplar hep yeniden yapılıyor. Sonradan anladığımız üzere, paralar paralel çift duvar için salınmış, görünen tek duvar.

Yanıt: Geçen sene 120 milyon Euro’dan söz ediliyordu, takip etmedim. Elimdeki bilgilere göre, “ulusal güvenlik” gerekçe gösterilerek bu proje ihalesi yapılmadan gerçekleşiyor. Ben ancak bu duvarın kurulmasına karşı olduğumuzu söyleyebilirim. Böyle bir duvar, hiçbir devlete beklenen güvenliği sağlayamaz. Bulgaristan’a güvenlik sağlayan devlet Türkiye’dir. Bulgar kamuoyunun bunu bilmesini isterim.

Soru: Devlet sınırını Türkiye’den daha iyi hiç kimsenin koruyamayacağı görüşünüze katıldığımı söyleyebilirdim, fakat sınırdaki tel örgü fikrinin nereden çıktığını unutmayalım. Türkiye’de, şahsen Sayın Erdoğan, sığınmacıları Avrupa’ya salıvereceği yönünde siyasi konuşmalar yaptı. Bunlar milli güvenliğimiz için tehlike olarak algılandı. Yerli halka yönelik demeçler olarak algılansa bile, bu gibi konuşmalar bizde tepkisiz kalamaz.

Yanıt:  Hemen cevap vereyim. Bunlar asılsızdır. Daha 2013 yılının Ekim ayında sınır duvarı kurulması konusunda görüşmelerde bulunuldu. 31 km uzun bir geçici tesis olmasında görüş birliğine varıldı. Görüşme konusu olan, zor bir hudut kesimiydi. Bundan 3 buçuk yıl önce, uyumlaşma önerildi. Bakan düzeyinde, Ankara’da yapılan görüşmelere katıldığım için biliyorum bunları. Sonra her şey çok değişti. Bu değişiklikler bizden gelmedi. Tel örgülü sınır duvarı hatiplere kürsü oldu. Bizim yaklaşımımız bu değildi.

Soru: Siz de Suriye sınırına duvar çekiyorsunuz. 

Yanıt: Bunların ikisi aynı şey değildir. Türkiye’den Bulgaristan’a karşı herhangi bir terörist tehlikesi yoktur. Fakat Suriye’de savaş var. Sınır boylarımız top ateşine tutuluyor, füzeler atılıyor, teröristler giriyor. Aynı şey mi?  Hayır değil! Türkiye Bulgaristan’a güvenlik sağlıyor. Topraklarımızda 3.6 milyon sığınmacı var. Dünyada sığınmacı sayısı en büyük olan ülkeyiz.  Bulgaristan’da 4 000 sığınmacı var.

Soru: Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki diyalogu izlerken, bu sığınmacıların salıverilebileceği sinyalleri alıyoruz ve ilgisiz kalamayız. Ben sığınmacıların salınacağına inanmasam da, can sıkıcı olduğunu siz de kabul edersiniz. Bizim tel duvar dikmemizin gerekçesi bu oldu.

Yanıt: Tersini iddia etmiyorum. Ne ki, iki komşu ve dost ülke olarak Bulgaristan ve Türkiye arasında diyalog yürütülmesinin normal olduğunu ve beklendiğini belirtiyorum.

    En az 10 karakter gerekli