Murat Gögebakan hastaydı.
Ama yüreği yorgundu.
“Vurgunum, yorgunum” dedi.
Bartın Amasra maden ocağında çalışan işçiler yorgundu.
Yerin altında 300 metre derinlikte ekmekleri için yoruluyorlardı.
Aslında herkes yorgundu…
Yorgunluk!
İnsan yorgundur.
Yorgundur ama uyuyamaz geceleri.
Bir gecede bir ömür yaşar sanki
Bazen uyanmak istemez.
Zorla uyanır.
Bir şey yemek istemez.
Yolda yürür ama ayakları adım atmak istemez.
Bedeni ruhuna yüktür sanki
Çünkü yorgundur.
Bazı insanlar,
sürekli güçlü olmak, güçlü görünmek zorundadır.
Hep iradeli olmak,
kararları her zaman kendisi almak,
varoluşunu tek başına tamamlamak zorundadır,
Ama bazen tükenir, yorulur iradesi,
Saatlerce spor yapmış gibi.
Sürekli başkası olma kimliğinde yaşamak,
Sürekli doğru kararlar alma yükünün ağırlığı ile
Beyne sürekli duvarlar örer
Dinlenme ihtiyacı duyar zihni, iradesi
Hiçbir şey yapmamanın rahatlığına ihtiyaç duyar.
En sonda irade “yeter artık!” der
“İrade yorgunluğu” derler buna.
Acaba irademiz yorgun mu? Yorgunsa iradenin dinlenmesine izin veriyor muyuz?
Bazı insanlar sürekli çalışmak zorundadır,
Öğretmen okulda, esnaf dükkanında,
tarlasında, inşaatta, ofisinde çalışır.
Öyle yorulur ki bedenleri, hemen uyurlar.
Fiziksel yorgundurlar onlar.
Fiziksel yorgun muyuz? Başımızı yastığa koyduğumuzda yorgunluğumuz gidiyor mu?
Bazı insanlar severler
Ama yüreği yangın yeridir
Gönülleri hicran doludur.
Yanılmıştır hep,
Ya da yanıltmıştır.
Mevlana’nın dediği gibi yüreği yorgun düştüğü için,
Terleri gözlerinden akar.
Yüreği yorgun olduğu için keskindir sözleri.
Yorgundur, ama bedenleri değil yürekleri.
Yüreğin yorgunluğundan bedenin yorgunluğunu hissetmez
Ne güzel dua “Yüreğiniz yorgunluk görmesin.”
Yüreğiniz mi yorgun? İradeniz mi? Bedeniniz mi?
Bazı insanlar yorgundur
sürekli başkalarını düşünmekten
başkalarına nasılsın sorusunu sorduklarında;
“iyi değilim” cevabını alırlarsa
artık o kendilerinde bir yük olur.
evet bazı insanlar “merhamet” yorgunudur.
İnsan yorgundur.
Bazen iradesi,
bedeni,
yüreği yorgundur.
Bazen kendinden yorgundur,
Bazen kelimeleri yorgundur anlaşılamamaktan,
PICTES öğretmenleri gibi; ÖMK karşı çıkan öğretmenler gibi,
Mevlana’nın dediği gibi yorgunluk tenin muktezasıdır sanki onlar için.
Öyle yorgun ki yeniden başlamaya güçleri yoktur.
Bazen Cemal Süreyya’nın
“Ve bazen yorgun oluyor insan… ne küs ne yalnız ne de aşık”
Dediği gibi kendinden yorgundur.
Ama yorgundur…
Ez cümle;
İnsan yaratılmadan önce yeryüzünden alınan toprağın yoğrulduğu çamur üzerine,
40 gün yağmur yağmıştır.
Yağan yağmurun 39 günü hüzün 1 günü neşedir.
İnsanın bu dünyada geliş süreci bile dertli, yorgundur.
Yorgun geldik dünyaya ve yorgun gideceğiz.
Belki de bu yüzden denilir
“Ebedi istirahata yolculuk” diye…
Maden şehitlerimiz başta olmak üzere, M. Fatih hocamız ve diğer
Bu yolculuğa çıkanların mekanları cennet olsun…
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceHABERLER
8 gün önceHABERLER
13 gün önce
Hocam kalemine sağlık çok güzel bir yazı
Oyle guzel bir yazi ki…Kendi yorgunluklarimla yuzlestim…Kaleminize saglik Erdal Hocam🙏
Okudum düşündüm yorumladım … Yazının kapsamı geniş..
Kaleminize saglik hocam.Ifade edemedigim dusuncelerim,hissettigim yorgunlugum,ruhumdaki agirlik …Ez cumle tam da icinde oldugum durumun hepsini yazinizda buldum.