Kesilen bir çam ağacının kütüğündeki halkalar gibidir hayatının iniş çıkışları.
Zamanını nasıl tükettiğini kendine döndüğünde anlarsın.
Sana varlığımı değil , bir hediye değil , çok daha büyülü ve muhteşem bir hediye sunmak zorundayım: Zamanın dokunaklı güzelliği
Bir fotoğraf düşün, 1960 yılından bir yılbaşı gecesinden , yani tam 63 yıl öncesinden taç takan bir prenses , topuzunu süsleyen elmasları görünce ve gece 12 yarısı çoktan çalmıştı. Ne kadar güzel ve zarifti !
Yürüyüş yolları , çiçekler , inciler ,mücevherlerle süslenmiş elbisesiyle gece parlayan prenses hayal ettiğim gibi , değilse de olur.
Ben öyle görüyorum . Bir ateş çukuru, mutlu bir kalp ve dolu bir ruh, özel bir günde sadece ona ait olan o gülümsemeyi ve gözlerinin yeşilinin altındaki “bebek gamzelerini” veren.
Hepsi zamanın inanılmaz çarkında yok olup gitti.
Bir insanin zaman ile olan yarışında içtenlikle söyleyebileceği tek dilek ; sağlıklı yaşamak.
Renkli bir dokunuş , biraz ışık dokunuşu ,biraz neşe ,bir gülümseme , kırık bir oyuncak ve siyah beyaz fotoğraf çekebilen bir makinadan çıkan sen . Kesinlikle muhteşemdi !
Hepsi bitti . Hepsi gecti.
Şu an var . Yarin bir daha olmayacak.
En doğru şeyi yap.
Kendini hep zamanla ödüllendir.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce