Baskanlıgını yaptıgım Rumeli Balkan Federasyonu , son günlerdeki açılım konusuyla ilgili olarak fikirlerini paylaşmak ve yürütülen tartışmalara görüş ve düşünceleriyle katkıda bulunmak amacıyla bu duyuruyu yapmak ihitiyacını hissetmiştir. Gazetemizdeki kosemi bu konuda siz degerli okurlarımla paylasmak istedim.Mazur goreceginizi umut ediyorum.
Ulus devlet yapımızın , tüm ulusal pazarlara ve dünyadaki hammadde kaynaklarına sahip olmak istiyen küresel güçler ve işbirlikçileri tarafından zorlandığını ve vatanımızda bölünmez bir bütün olarak bin yıldır yaşadığımız birlikteliğin kardeş kavgasına dönüştürülerek uluslararası komplonun piyonu haline getirilmek istendiğini üzülerek görmekteyiz.
Buyuk onderimizin “Yurtta sulh , cihanda sulh” prensibi ile ahenkli, uyumlu, etkili işbirliğiyle , hoşgörü, sevgi, saygı ve dayanışma içersinde uzlaşmadan yanayız. Pusu , baskın , mayın ve bombalama gibi terör eylemleriyle vatan evlatlarının kanını ve anaların göz yaşlarını akıtan bölücü terörün neden olduğu kardeş kavgasına karşıyız.
Özellikle son 25 senedir sürüklenmek istendiğimiz kitlesel çatışma sonucu oluşabilecek sosyal ve ekonomik çöküntüyü ve güzel yurdumuzun dullar ve yetimler ülkesine dönüşmesini herhalde toplumun hiçbir kesimi arzu etmemektedir.
ATATÜRK’ün “Diyarbakırlı , Vanlı , Erzurumlu , Trabzonlu , Istanbullu Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları , hep aynı cevherin damarlarıdır” sözü ve “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” anlayışıyla , Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bölünmezliğini gelecek nesillere taşımak, tüm kesimlerle kucaklaşıp kaynaşmak Rumeli Balkan Federasyonunun vazgeçilmez idealidir.
Balkanlarda üç semavi din ile onbir ayrı ırka mensup insanın varolduğu çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli ortamda hedefi oldugumuz katliamlar , sürgünler ve göçlerin yarattığı acılar sonucu bugün sürüklenmek istendiğimiz yolda karşılaşılması muhtemel yıkımın neye malolabileceğini gecmiş tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz.Bu nedenle geliştirdiğimiz ortak yaşam bilinci ile çatışma değil, barış ve huzuru yaşatma geleneğinin mirasçısı ve Türkiye’nin çimentosu olmak arzusundayız.
Anayasamızda “herkesin dil , ırk , renk , cinsiyet , siyasi düşünce , felsefi inanç , din , mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşit olduğu ; hiçbir kişiye , aileye , zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamıyacagını” unutmamalıyız . Bazı odaklarca halkın “BİZ ve ÖTEKİLER” ikilemine düşürülmesi ve her anlamda eşit yurttaşlar olmak yerine azınlık yaratılmasına yol açacak talepler çözüm degildir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine ve anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırı , insanlarımızı çatışmaya ve ülkemizi bölünmeye sürükliyecek , çözüm olacağı iddia edilen aşırı talep ve düşüncelerin karşısındayız. 25 yılda 40 bin insanın ölümüne sebep olanların önerilerine “evet” diyerek teröristi ve destekçilerini ödüllendirme ve terörle amaca ulaşmayı onaylama gibi bir lüksümüz olamaz.Söndürülen ocaklar , katledilen masum insanlar , zorlananan ülke ekonomisi , acılarla dolu yıllar beraber odedigimiz fakat haketmedigimiz agır bir bedeldir.
Açılımın konuşulduğu ve sorunun çözümüne iyi niyetle yaklaşıldığı bugünlerde dahi terör örgütü tarafından kalleşçe devam ettirilen vahşetin sona erdirilmesinde herkes gibi bölge halkını temsil ettiği iddiasında bulunan siyasilerin de yeminlerine sadık kalma mecburiyetleri olduğu unutulmamalıdır.
Terörist katiller önce silahını bırakıp işledikleri suçun hesabını Yüce Türk Adaleti karşısında verdikten sonra Büyük Türk Milletinin hoşgörüsüne sığınmalıdır.
Yurt dışında ise ; tüm komşularımızla sıfır sorun , çevre ülkelerle barış , güvenlik , refah ve istikrar temeline dayalı politikalar çerçevesinde Ermenistan’la geliştirilen diyalog ortamının da önemini idrak etmekteyiz. Uluslararası hukuka saygı , ihtilafların dialogla çözümü , ekonomik işbirliği ortak arzumuzdur. Ancak anayasalarındaki Türklükle ile ilgili olumsuz maddelerin çıkarılması ,uydurma soykırım iddialarından vazgeçmeleri , işgal ettikleri Azerbaycan topraklarından ve Karabağ’dan çekilmeleri , topraklarımızdan hak iddialarından vazgeçmeleri , paralarındaki Ağrı Dağı resimlerinin kaldırılması , Birinci dünya harbinde Anadolu’da daha sonra da Azerbaycan’da yaptığı katliamlar için özür diliyerek samimiyetlerini kanıtlamalıdırlar.
Komşuları ile güven esasına dayalı bir işbirliğinin, Ortadoğu , Kafkaslar ve ilgi alanımız olan Balkanların güven ve istikrarıyla ekonomik gelişmesine olumlu katkıları inkar edilemez. Biz de bu konuda gerekli destegi saglamaya hazır oldugumuzu. Yüce Türk milletine saygıyla ilan ederiz .
Bu vesileyle Bayramınızı kutlar , gelecek gunlerin huzur ve barış getirmesini temenni ederiz.
Suheyl COBANOGLU
Rumeli Balkan Federasyonu
Genel Baskanı
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce