Efendim, geçen yazımızda konu ettiğimiz Makedonya’daki Üsküp Milli Kurum Türk Tiyatrosu ile ilgili olarak Yapımcı Tek Rumeli Televizyonu ve Rumeli Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Baykal ve Ödüllü Rejisör İsmet Arasan’ın gerçekleştirdikleri Balkanların Kalbindeki Sahne adlı Belgesel yapıtın 13 Nisan 2014 tarihinde İstanbul Cemal Reşit Rey Salonu’nda yapılan Gala Gecesi’nden bahsetmiş idik. Bu gece ile ilgili olarak katılımcılara geçtiğimiz yazıda değinilmişti. Ancak bu yazımızda diğer katılımcıların isimlerini de zikretmek istiyorum. Bu Galaya Gostivar kökenli hemşerimiz İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan, eski Milletvekili Hüseyin Kansu, Merkez Valisi Selman Yenigün, Kocasinan Belediye Başkanı, Makedonya Milli Türk Tiyatrosu’nda birçok tiyatro eserini sahnelemiş olan Rejisör Yücel Erten ve Deryalar Türküsü deyince hemen akla gelen Rumeli Türkülerinin duayeni Arif Şentürk de katılmışlardı. Belgesel gösterimi öncesi Rumelili Ekrem, Rumeli Türkülerinden bir demet sunarak geceye renk katmıştı ve istek üzerine de Arif Şentürk Deryalar Türküsü’nü seslendirmişti. Ben de gecede Çanakkale Türküsü’nü tabii Opera sesimle seslendirdim. Bu türküyü ben normalinden bir üst tonda söylüyorum. Sanatçımız Ekrem’le beraber söylediğimiz bu Türkü’nün provasını yapmadık ve ben Orkestra üyelerine sadece Türkü’nün tonunu söylemiştim. Mükemmel çaldılar, işte yeni nesil budur diyerek gurur duydum. Üsküp Milli Türk Tiyatrosu’nun starlarından Perihan Tuna’yı hatırladım. Onun da çok güzel bir sesi var ve bende kendisinin Rumeli Türkülerini seslendirdiği bir kaseti var. Ben halen şarkı söylüyorum, kendisi halen şarkı söylüyor mu bilmiyorum.
ÜSKÜP TİYATROSU’NUN DEĞERLİ SANATÇILARI
Şimdi Üsküp Tiyatrosu’nun bu değerli sanatçıları ve başarılarına değinelim. 1999-2002 yılları arsında T.C. Üsküp Büyükelçiliği’nin ilk Kültür Müşaviri olarak görev yaptığım sırada Büyükelçiliğimizin tüm mensupları ile birlikte bu değerli San’at Kurumu’nun hiç bir temsilini kaçırmadık. Ben yıllarca sahnede Opera söyledim, ancak sahnede düzgün olarak konuşma yeteneğim yoktur. Sahnede mikrofonda konuşursunuz fakat mikrofonsuz olarak ve Sahne ışıklarının yüzünüze vurduğunda konuşmak zordur. Yaşar Kemal’in Ağrı Dağı Efsanesi adlı Romanı, Besteci Çetin Işıközlü tarafından Opera olarak bestelendi. Bu yapıtın başrollerinden biri olan Memo’yu ben seslendirmiştim. Bu Opera’nın bir sahnesinde iki cümlelik müziksiz bir bölüm vardı ve bu bölümü benim söylemem lazımdı. Merhum Duayen Tiyatro Sanatçısı ve Rejisör Cüneyt Gökçer, bu iki cümleyi bana defalarca söyletti ve “İzleyici sizi tam olarak duyamıyor” dedi. Moskova- Sibirya ve birçok yabancı ülkede Opera söyledim ve konserler yaptım, emekli oldum ve halen konserler yapıyorum. Üsküp Tiyatrosu’nda iki cümlelik bir küçücük rolü oynamak benim için büyük onur olurdu. Bunu samimiyetle söylüyorum. Sanat düzeyi yüksek olan bu fedakâr topluluğun üyesi olmak onurdur. Üsküp Tiyatrosu Saraybosna’da Uluslararası Tiyatro Fesivali’nde Dostoyeski’nin Suç ve Ceza adlı yapıtıyla birincilik ödülünü almıştır. Bu başarının başrol oyuncusu Firdauz Nebive Rejisörü Branko Stavrev İstanbul’daki Balkanların Kalbindeki Sahne Galası için gelmişlerdi. Yine Makedonya Devlet Başkanı George İvanov Üsküp Milli Kurum Türk Tiyatrosu’na ‘Üstün Hizmet Ödülü’nü vermiştir. Gurur duyduğumuz bu Tiyatro Topluluğu ülkemizde de birçok turne gerçekleştirmektedir. Bu daveti yapmış olan bütün Belediye Başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Makedonya dışında bu topluluk en çok Turneyi Bulgaristan’a gerçekleştirmiştir. Balkanlarda en çok soydaşımızın yaşadığı ülke Bulgaristan’dır. O halde Makedonya’da iş yapan Türk firmalarımıza bir küçük ricam var, sponsorluk yaparak bu Milli topluluğun Bulgaristan’a daha fazla turne gerçekleştirmelerini sağlayalım. Bu topluluk halen “Palavracı Asker, Taş, Misanthrope ve Hikâyelerde Şekspir adlı yapıtları sergilemektedir. Bu sanatçılarımızın yorgunluk nedir bilmediklerini biliyorum. Biz ailece 1957 yılında Ohri’den Ankara’ya göç etmiştik. Dolayısıyla Üsküp Tiyatrosu’nu hiç izlemediğim gibi Üsküp’e de hiç gitmemiştim. Fakat çok geçmeden bu topluluktan haberdar oldum. Şimdi belleğimde kalan bu kültür kahramanlarının çoğunu Elveda Rumeli dizisinde izlemiştiniz. Ben hiç bir diziyi izlemem, ancak bu diziden haberdardım ve hiç bir bölümünü de kaçırmadım. Bu dizden sonra da hiçbir dizi izlemedim. Bu kültür kahramanlarımızın isimlerini yazmak istiyorum. Selahattin Bilal (Salko) Mustafa Yaşar, Badia Begovska, Elyesa Kaso, Perihan Tuna, Atilla Klinçe, Firdauz Nebi, Abduş Hüseyin, Kemal Seyfullah, Kemal Lila, Lütfü Seyfullah, Zekir Sipahi, Şevket Naim, Ertan Şaban, Taner İbrahim, Cenap Ahmeti, emekli duayen Müşerref Lozana, Filiz Ahmet(Merhum Lütfü Seyfullah’ın torunu) Ankara’ya göç edip halen Ankara’da yaşayan Ayten ve Binnaz Kardeşler ve şu anda hatırlayamadığım bir çok isim lütfen beni bağışlasınlar; Hepiniz çok yaşayır, başarılarınızın devamını bütün kalbimizle destekliyoruz. Sizi çok seviyoruz ve şükran borçluyuz”
ARAŞTIRMA-İNCELEME
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
6 gün önceHABERLER
11 gün önce