AK Parti ve Devlet

27 Nisan 2024 - 01:42

24. Dönem AK Parti İzmir Milletvekili Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Balkan Günlüğü Gazetesi İmtiyaz Sahibi

(AA) Rifat SAİT

AK Parti ve Devlet

Devlet olmak başkadır, devleti temsil etmek başkadır. Devleti temsil ederken Ak Partiye çok önemli işler düşüyor.

Son Güncelleme :

19 Mayıs 2021 - 20:19

1.091 okuma


(Last Updated On: 19/05/2021)

 

Rifat Sait

Yazarken veya konuşurken kelimelere öyle dikkat ediyorum ki; lastik gibi istediğiniz yere çekebilir, ön yargılı olarak farklı anlamlar verebilir, öküzün altında buzağı arayabilirsiniz. Oysa beni tanıyanlar çok iyi bilir ki, net olarak konuşurum, açıkça konuyu belirtirim. O yüzden cümlelerimden kimse fitne fesat cümleler çıkartmaya kalkmasın.
……………..

Başlık beraberinde çok soru getirecektir. Ama önce şu soruları cevaplandırmak gerekir. AK Parti Devlet için ne anlam taşır? Devletin neresindedir? Devleti temsil eder mi? Devlet için ne yapabilir, ne yapmalıdır?

Herkes bilir ki; AK Parti siyasi bir partidir. Mevcut hükümeti kuran siyasi oluşumdur. Bulunduğumuz zamana kadar halkın büyük bir desteğini almaya devam etmiş, bu şekilde iktidara gelip, 19 yıldır halkın bu gücünü arkasına almış bir siyasi harekettir.
Buna benzer pek çok kelime üretebilir ve yazabilirsiniz. Ama asla şunu diyemezsiniz : “AK Parti Devlettir”
Devlet olmak ayrıdır, devleti yönetmek ayrıdır. Hatta Yargı, hükümet, yasama, basın, bürokrasi, ordu… Devlet içinde ne kadar kurum varsa, hepsi bile birden devlete eşit değildir. Devlet çok daha büyük, çok daha kutsal, çok daha adil, çok daha güçlü, çok daha önemlidir. Devlet çok üst bir mertebedir.

Evet, AK Parti Devlet değildir ama devleti temsil edendir.

Bu yüzden yapılan, konuşulan, temsil edilen her şey son derece önemlidir, kutsaldır, derindir, sonsuzdur, tarihtir, vebaldir, sorumluluktur, zordur, zorunludur.

İnsanlara düşen görevler yanında elbette Devletlere de düşen görevler vardır. Kimi devletler, onları yönetenler gibi katil, adaletsiz, zalim, alçak ve hatta lanetli olabilir: İsrail gibi.

Kimisi ise şanlı tarihinden aldığı referansla, İslam’ın bayraktarlığı ve hamiliğini üstlenir, Hakkı, adaleti, insanlığı temsil eder: Türkiye gibi.

Bu yüzden büyük tarihi sorumluluk ve manevi bir veballe hareket etmek gerekir.

İşte hep bu yüzden yazıyor, konuşuyor, haykırıyoruz.

Aziz Türkiye, boş bir ülke değildir, herhangi bir ülke de değildir, bu görevler de tesadüfen verilmemiştir.
Asla ret edemezsin, kaçamazsın, itiraz edemezsin.
Ya bu görevi kabul edeceksin ve bu kutlu davaya hizmet edeceksin, ya da süren bittiğinde Allah (cc) senin yerine bu görevi yapacak kişiler getirecek.
Üstat Necip Fazıl Sakarya türküsünde masal veya sade bir şiir okumuyor. Çok önemli bir görevi veciz bir şekilde hatırlatıyor:
“Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal
Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal
Yalnız acı bir lokma zehirle pişmiş aştan
Ve ayrılık anneden vatandan arkadaştan”

Allah’ın (cc) kimseye ihtiyacı yok. İsteseniz de istemeseniz de nurunu tamamlayacak. Ancak bu kutsal davada şerefli bir ortak olarak karınca misali zerre miskal pay sahibi olmak ne güzel olur.
İslam ve Allah düşmanlarına karşı topla, tüfekle, S400 ‘lerle , iha’larla olmaz. Onlar yetmez. Bu kutsal görevi yapacak olan devletin, Devletinizin iri, diri ve birlik içinde olması lazım gelir.
İşte bu yüzden AK Partiye iş düşer. İşte bu yüzden Reis’e büyük iş düşer.
İşte bu yüzden liyakatli, imanlı, adaletli, üretken, sadık dava adamlarına ihtiyaç var. İşte bu yüzden siyasette, bürokraside, hükümette, yanı başınızda böyle insanlara görev vermeniz gerekir.
Lanetlenmiş zalim İsrail’i, Amerika’yı, Rusya’yı kınayarak değil, ancak böyle doğru insanlarla kuracağınız güçlü bir devletle durdurabilirsiniz.
Allah korusun Liyakatsiz, sadakatsiz, adaletsiz bir anlayışla, Siyasi olarak teşkilatlarda hükümet olarak bürokraside, hangi kurum olursa olsun göreve getireceğiniz her yanlış kişi önce AK Partiye, sonra hükümete, sonra devlete sonra da bu kutsal davaya zarar verebilir.
İşte bu yüzden üzerimizde büyük bir vebal ve sorumluluk var.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
özer öztürk 21/05/2021 / 14:52 Cevapla

çok güzel ve anlamlı yazı olmuş Sn. Vekilim. Her alanda dürüst ve liyakatlı ve inançlı kadroların gerekliliği zarurettir.