DOLAR 33,0327 0.08%
EURO 35,9806 -0.09%
ALTIN 2.579,410,39
BITCOIN 0%
İzmir
33°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Bu Sözlerim Sana İyi Oku!

Bu Sözlerim Sana İyi Oku!
4

BEĞENDİM

ABONE OL

      Buğulu gözlerimden Akan yaş değil yarım kalmışlığın dışa sızıntısıydı. Anlatamadıklarımın içimden kopuşu yürek yangınımdın anlaşılamadığım. Dilimin sustuğu gözlerimin hayaline daldığı yokluğunun, yoksunluğunda kelimelere dökülen mısralarımın adıydı yârim. Anlamsızlaşmıştı anlatımlarım, neyi anlatacağımı bilmeyen anlamları içimde arıyordum. Sevdasız çöl gibi yüreklerde yeşeren tek çiçek gibiydin, geleceği olmayan, geçmişi kurak ve kavruk. Hep yarım kalmış bir yanımdın tam olamayacağım karanlık aşk dehlizlerinde. Hayalini kurduğumuz doğmamış kızımızın babası olamamaktı ayrılığın adı. Çıkar ve menfaatlerin güdümünde bir bilinmezlikler içindeydim. Tek bildiğim hiç seni tanıyamamış olmamdı, menfi duygularının karanlığında. 

     Her bitişlerde yeni başlangıçlara yorgun bir gönül ile dua Eder oldum yalnızlığıma. Ayrılık kaderim olmuştu teklerde, benlerde ve hislerde. Gönül kapısında garip bir derbeder oldum, gelmeyeceğini bile bile bekleyen. Yorgun yüreğim artık dargın sevdalara bu şair küstü oynamıyor feleğin oyunundan. Giden, kalanı hep kaldığı yerde zannedermiş ya, ne giden eski giden ne de kalan o yerinde bekleyen. Giden iki kişilik gider, kendisi ve içinde götürdüğü ben ile. Demli çayın demi gibiydik koyu kızıl ve acı tadıyla dudak büzdüren. Unuttum demek onu hatırlamaktır; ben seni unuttum, şiirlerim seni hatırlıyor. “Her cinayet silahla işlenmez, duyguları öldürenler de katildir.” Şairin yaşanmış duygularının dilidir şiirlerim. Bir yabancı gibi okuyacaksın bu mısraları, sonra kim bilir hangi sevdiğine yazdı diye hayıflanacaksın, yanında bir başkası olacak ama yüreğinin ta ortasında benim sevdamın sızısı burnunun direğini sızlatacak. Yaşanmışlıklar film şeridi gibi gözlerinin önünden bir bir akıp gidecek anlamsızca. O zaman anlayacaksın ayrılığın ölümden beter olduğunu keşkeler dökülecek içinden ama nafile giden bir başkasını, kalan ise kendini bulmuştur artık. Beni her yerde göreceksin ama hiç bir yerde bulamayacaksın!

    Sevda kutsaldır, sevmesini bilmeyene gönül verme, üzülürsün, aforizmalarda gamlı sözler dökülür birbiri ardına, her okuyan kendini bulur mısralarda, dizelerde. Dedim ya güzelim her sevgi eceliyle ölmez, seviyorum deyip yalan söyleyen sinsi menfaatçiler tarafından öldürülür, katilsin o büyük sevdam ile beni de öldürdün. Var git şimdi! Yaşattığını yaşaman dileğimle, ne bir fazla ne bir eksik… Amin.

   “Biz Olamadık – Yarım Kaldık” Şiir Kitabımızdan Sözlerim sana mektubu. Çok yakında EFTALİT yayın evi kalitesiyle Seçkin kitapçılarda ve internette. Keyifle okuyun…

Aydın Benli

İnstagramyazar_aydinbenli

Devamını Oku

                           HER OKULA BİR MAHMUT OLUR HOCA ŞART

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Her okulumuzda keşke bir Mahmut hoca gibi öğretmenimiz olsa, dediğinizi şimdiden duyar gibiyim ama valla öyle hocalarımız var. O kadar kaliteli hocalarımız var ki bazen kendi kendime yanlış zamanda dünyaya gelmişim deyip, kendi kendime hayıflanıyorum. Mahmut Hoca deyince akıllara hemen ha babam sınıfındakiMahmut Hoca geliyor, oysaki reel hayatta mangal yürekli babayiğit Mahmut Hocalarımızda var!

   İşte benim kahramanımın adı Mahmut Olur, Mardin ilimizin en güzel ilçelerinden olan Kızıltepe’de kendini tamamen öğrencilerine ve eğitime adamış koca yürekli Mahmut Olur tarih öğretmenim. Öğretmenlik mesleğini sevdiren kimi zaman öğrencilerine hem ana, hem de baba olan Mahmut hocamız. Eski klasik öğretmenlikte “dersimi anlatırım çocuklar ne anlarsa anlar başka işler beni ilgilendirmez, ben maaşımı alırım etliye sütlüye karışmammantığını çürüten meslektaşlarına da büyük örnek ve rol model olan koca yürekli Mahmut Hocam.

    Tarih öğretmeni Mahmut Olur her türlü entelektüel sosyal etkinlileri organize eden okumayı öğrencilerine ve Mardin halkına sevdiren, okuma seferberliği başlatan eğitim gönüllüsü bir hocamız. Birleşen Yürekler projesi ile “Ben okudum sende oku”kitap kampanyasını başlattı, yönetti ve On bin kitap toplayarak Kütüphaneleri kitapla buluşturdu, öğrenci ve okurları kitaplara kavuşturdu. Bunun dışında köy okulları için 9885 adet kitap toplayarak köy okullarını da kitapla buluşturdu. Kitap okumanın önemini vurgulayan Mahmut Hoca bu kampanyalar ile kitap okuma alışkanlığı kazanılması için büyük gayret ve çaba sarf ederek okuma sevgisi aşıladı. Yediden yetmişe bu kampanyaya halkımız destek verdi, kimi ilk okuduğu kitabını hediye ederek, kimileri evindeki kütüphanelerindeki kitapları bağışlayarak bu kampanyalara destek verdi.  Kızıltepe’deki kargocular biraz fazla mesai yaptı ama sonuç muhteşem oldu. Dünyadaki en güzel şey bir çocuğun gülümsemesidir, çocukların yüzlerini kitaplarla güldüren Mahmut Hoca bu güzel gülüşleri devam etsin diye “Temiz dişler, güzel gülüşler” kampanyası başlattı. Diş bakımı ve diş sağlığı için köy okullarımızdaki yavrularımız için 980 adet diş fırçası 900 adet diş macunu toplayarak köy okullarımızdaki öğrencilerimize dağıttılar. Bu sayede küçük yaşta diş fırçalama alışkanlığı kazanımı elde edildi, artık yavrularımız gülerken inci gibi dişleri de yıldız gibi ışıldıyor. 

   2024 YKS sınavı için öğrencilerine hazırladığı tarih alanında muhtemel çıka bilecek soru ve cevap not alıştırmalarının tamamına yakını YKS sınavında çıktı. Usta öğretmen için girizgâhta söylediğim gibi her okula bir Mahmut Hoca şart sözümün özü buydu.

İnternette takipçi kasmak ve reklam geliri elde etmek için çocukları kullanan öğretmenleri haber yaptığımda bu fenomen öğretmenler tarafından büyük linç yemiştim, bıkmadım ve ulusal kanallarda da yaptığım haberler neticesinde bu istismarcı fenomenler hakkında, efsane Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin hoca yeni kanun düzenlemelerini TBMM’ye gönderdi.  Mahmut Hoca gibi kutsal öğretmenlik mesleğinin simgesi hocalarımızın hakkını ve itibarını kendi çıkar ve menfaati için kullanan o fenomen öğretmenlere yedirmedik ve yedirmeyeceğiz. 

Toplumun mimarı öğretmendir, öğrencisine ne verirse öğrenci onları alır ve o doğrultuda ahlak ve ilim kazanır. Şu zamanda velilerin veremediği milli, manevi, ahlaki ve ilmi değerleri öğretmenleri vermeye çalışıyor. Bir çocuğun en büyük şansı iyi bir öğretmene denk gelmesidir. Öğretmenlerinde bu işi maaş için değil gelecekteki toplumu oluşturan bireyleri yetiştirdiğini bilerek, özveri ile yapması gerekmektedir. Toplumun en büyük yükü öğretmenlerin omuzundadır. 

    Mahmut Olur hocama destek veren, sevgili Adle Nur Boğa’ya,  Sayın Mardin Valimiz, Kızıltepe ilçe Kaymakamımız, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz, Ali Rıza Alparslan Anadolu Lisesi yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerine 12 esri yayınlanmış bir yazar olarak çok teşekkür ederim. İyi ki varsın Mahmut Hoca. Allah’a ısmarladık hoşça kalın.

Aydın Benli

Siyaset Bilimci Yazar

Devamını Oku

Öğrencilerin Tatil Sevinci

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Uzun ve yorucu bir eğitim, öğretimin sonunda okullar 14 Haziran Cuma günü kapanacak ve 2023-2024 eğitim öğretim yılı sona erecek. 2024-2025 eğitim öğretim yılı yaz tatili tamamlandıktan sonra başlayacak. MEB’in yayınladığı tarihlere göre önümüzdeki dönem okullar 9 Eylül Pazartesi günü açılacak. Öğrenciler yaklaşık olarak Haziran ayının yarısı, Temmuz – Ağustos ayının tamamında ve Eylül ayının ilk haftasında yaz tatili yapacak. Yaz tatili toplam 86 gün sürecek.

   Ülkemizdeki eğitim sistemi çocukları yarış atı gibi sürekli o yarıştan bu yarışa, bir yarış haliyle birbiriyle yarıştırıyor. Her yarışın bir kazananı ve birde kaybedeni olacaktır, herkes birinci olamaz bu kural değişmez. Asıl olan insanın kendini geliştirmesi ve yetiştirmesidir. Karne dönemi geldi çocuklarınızın başarısı ve başarısızlığını bir başkası ile kıyaslamayın. Her insan özeldir ve bir başkasıyla kıyaslanamaz. Kötü notları olan bir öğrenciyi cezalandırmayın, bir arkadaşının yada diğer aile fertlerinin yanında rencide etmeyen, bu yapacağınız yanlış bir hareket çocuğunuzu tramvaya sokacak hayatı boyunca etkileyecektir. 

   Her çocuk özeldir özel olduğunu hissettirin, sarılın, saçını okşayın, sorunlarını dinleyin ve çözüm üretin. Bir evladın yetişmesi kolay değil, dünyada yapacağınız en büyük yatırım çocuklarınızı mutlu olmalarını öğretmeniz olacaktır. Kendinizde olan eksiklikleri “ben yapmadım çocuğum yapsın, ben görmedim çocuğum görsün, ben okumadım çocuğum okusundiye çocuklarınıza emrivaki yapmayın ki ters tepecektir. Her meslek grubuna ihtiyacımız var herkes doktor olamaz, hemşireye de ihtiyaç var, herkes beyaz yakalı olamaz mavi yakalılara da ihtiyacımız var. Kim ne olursa olsun önce ahlaklı ve maneviyatlıolsun. 

  Yorucu bir eğitim döneminden sonra öğrenciler güzel bir dinlenmeyi hak ettiler, dinlenirken kitap okumayı, sinemaya, tiyatroya, düğüne ve sosyal aktivitelere katılmayı ihmal etmeyin. Zaman geri getirilemeyen en önemli değerdir anı yaşayarak zamanı verimli kullanmak lazım.

   Kimi öğrenci bir üst sınıfa geçerken birçoğu üst okula geçti, yeni çevre, yeni sistem ve yeni heyecanlar başlıyor. Hayat acımasız bir öğretmen gibidir tecrübe ile döve döve öğretir, hem ağlar insan hem de güler bu sistemde. Her kişi kendi hayatının başrolünü oynar, acısıyla ve tatlısıyla ama bu rol en zor olandır. Kimsenin sizin oyunculuğunuzu sorgulamasına müsaade etmeyin. Siz üzülürken hep yalnız üzüleceksiniz. Mutluluğun sırrı kimseyle kendinizi kıyaslayıp aşı görmeyin ki dediğim gibi her insan özeldir.

   Öğrenciler kadar yorucu olan eğitim ve öğretim dönemi öğretmenler içinde yorucu geçti, en çok tatil yapan meslek gruplarından olan öğretmenlerimiz yine bir tatile daha başladı. Öğretmenlik kutsal bir meslektir ve toplumları öğretmenler yetiştirir. Yetiştirdikleri yeni nesil toplumun fertlerini oluşturacak ve ülkeye yön verecekler. Fenomen öğretmenler için üzücü olsa da sosyal medyada bol öğrencili reels, story gibi paylaşımlar yapamayacak.

   Güzel yarınlar için mutlu ve güler yüzlü nesiller yetiştirmeliyiz, para nasıl olsa kazanılır. Gençler yüzünüz hep gülsün. Yarınlara sizlerle daha umutla bakıyoruz, iyi ki arsınız. İyi tatiller. Allah’a ısmarladık hoşça kalın.

Devamını Oku

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA BİR TUHAF İŞLER

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Sayın Yusuf Tekin Bakanlığa geldiği ilk günden itibaren çok güzel projelere imza attı. Kötüye giden eğitim sistemini aldığı radikal kararlarla düzeltmeye başladı. Bana göre Ak Parti Hükümetinin en başarılı Milli Eğitim Bakanlarındandır. Sayın Bakanın başarısı taktire şayan iken bu başarıları sabote etmek isteyen ekip arkadaşlarının olduğunu düşünüyorum. 

Nasıl mı? Basit bir örnek vereyim çok güzel mükellef bir sofra hazırlanmış, büyük zahmetlerle gastronomi şefleri çağrılmış,sofrada harika bir yemek var. Yemeği yiyecek olanlar çok aç ve sabırsızlıkla yemek yemek istiyorlar. Sofranın üstünde uçan kocaman çirkin karasinek yemeğin üstünde “vız vız” ses çıkararakbu yemeğin içine düşüyor. Bu yemek artık yenir mi? Peki o masraflar ve emek ne oldu?

     Kıymetli okurlarım Fenomen olma yolunda çocukları kullanan öğretmen ve okul çalışanları ile ilgili birçok haber yaptım yapmaya da devam edeceğim. Bir öğretmenin fenomen olup reklam geliri, beğenilme gibi amaçları uğruna, sosyal medyada paylaştığı anlık video ve fotoğrafları kötü niyetli insanlar bunlar pedofili, sübyancı, organ mafyası gibi amacı kötü olanlar anında görüyor. Bu videoları indiriyorlar. Bu paylaşımlar çocuğun yaşı küçük olduğu için psikolojik travma gibi kalıtsal yıkımlar oluşturuyor. Bu durumun kötü niyetli olduğunu anlattık ama tedbir alınmadı. Tedbir alınmadığı gibi bu fillere iştirak edenlere de bürokratik zorlularla korunmaya çalışıyor.

   İstanbul’da özel bir okul çalışanı ismini vermeyeceğim bir hanımefendi İnstagram ve diğer sosyal medya uygulamalarında anasınıfı çağlarında çocukların fotoğraflarını boy boy paylaşarak fenomen olmuş ve küçük çocukların video ve fotoğraflarını paylaşmaya devam ediyor. Ailelerin izni yok, izni dahi olsa çocuk reşit değil ve bu fotoğrafın paylaşılmasını CİMER’den şikayetederek ilgili bakanlığa bildirdim.

   “29/05/2024 Tarihli 2401861619 Başvuru saylı şikayetimde; https://www.instagram.com/esra.bloog?igsh=MTl2N2MwanBrdTZwaA== bu instagram hesabından takipçi kasmak, beğeni, yorum toplamak ve reklam geliri gibi kişisel menfaatleri için küçük yaştaki çocukların fotoğraf ve videolarını hukuka aykırı paylaşarak teşhir etmektedir. “Eğitim kurumlarının çocukların kişisel bilgilerini ve resimlerini hukuka aykırı bir şekilde paylaşması 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı. Öte yandan Millî Eğitim Bakanlığı’nın da 2017 tarihli “Okullarda Sosyal Medyanın Kullanımı” konulu genelgesi var. Genelgede Anayasa’ya, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne, Millî Eğitim Temel Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na atıf yapılıyor ve şöyle deniyor:

“il, ilçe, okul ve kurum yöneticileri tarafından, okul veya kurumlarında görev yapan tüm personel ile öğrenim gören öğrencilerin, kişilerle ilgili her türlü ses, yazı, görüntü ve video kayıtlarının internette veya farklı dijital ya da basılı ortamda hukuka aykırı şekilde paylaşılmasının Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve 1739 sayılı Kanununa aykırı olduğu; bu fiillerin Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmiş olduğu hususunda bilgilendirilmesi sağlanacak ve bu durumların önüne geçilmesi için gerekli önlemler alınacaktır. Ayrıca, kişilerin psikolojik ve sosyal yönlerine olumsuz etki yapacak her türlü ses, görüntü ve video kayıtlarının genel ağ ortamlarına yüklediği ve paylaştığı tespit edilenler hakkında ilgili mevzuatı çerçevesinde gerekli yasal işlemler başlatılacak ve sonucundan Bakanlığa bilgi verilecektir.” deniliyor. İlgili mevzuat ve kanun maddeleri gereği Fotoğraf ve videoları paylaşan şahıs ve bu şahsa izin vermiş ise okul yönetimine adli ve idari yaptırım yapılmasını arz ve talep ediyorum. Fotoğraflar ektedir.” Diye şikâyet ettim.

Konu ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri cevabında, Cimerşikayetimi yetersiz bulmuş, “…Bu amaçla Bakanlığımız, mevcut mücadele uygulamalarına ek olarak Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğün internet sayfasında “İzinsiz Eğitim Faaliyeti İhbarı” linki oluşturulmuş olup talebinizi belirtilen link üzerinden yapmaz gerekmektedir. Bilgilerinize sunulur.” Diye konuyu kapatmıştır.       Anlayacağınız bu fenomenleri koruyan bir zümre var. Empati kuralım sizin evladınızın fotoğraflarını fenomen olmak, takipçi kasmak, reklam geliri olarak kullanmak amaçlı her yerde paylaşılmasına vicdanınız razı olur muydu? Prof. Dr. Yusuf Tekin hocam bu konuya kayıtsız kalmaz diye ümit ediyorum…

                                                            Allah’a ısmarladık, hoşça kalın…

Aydın Benli

Siyaset Bilimci Yazar

Devamını Oku

Kuduz Salgını Kapıda mı?

Kuduz Salgını Kapıda mı?
2

BEĞENDİM

ABONE OL

  Sokak hayvanları konusu çözüm ararken, sokak hayvanları çöp bidonlarından beslenip, süs havuzlarından su içiyor. Kontrolsüzce üreyip koloniler oluşturuyor. Mahalle aralarında caddelerde ve her yerde başıboş köpeklerle karşılaşıyoruz. Bu köpeklerin bir kısmı sessiz,  uysal, bir kısmı saldırgan. Bu köpekler koloni oluşturduğu için alfa köpeğin kontrolünde saldırgan ve hırçın bir yapıda toplu hareket ediyorlar. Bu köpekler günün belli belirsiz saatlerinde yaşlı, çocuk ve kadınlara saldıra biliyor ve bazen bu saldırılar ölümle sonuçlana biliyor. Bu köpekler ölümcül ve çok tehlikeli. Haberlerde de bu köpek saldırılarını sık sık duyuyoruz. 

    Alarm çanları kuduz salgını için çalıyor! Sokak köpekleri çöplüklerden, çöp tenekelerin den ve sağlıksız pis yerlerden besleniyor, beslendikleri gıdalarda bozulmuş, kokmuş gıdalardan oluşuyor. Bu sokak hayvanları her an bir salgına sebep olabilir. Sokak köpekleri ile aynı çöplüklerden yabani hayvanlarda bazı zamanlarda ortak beslenip kuduz dahil bazı bulaşıcı hastalıkları bulaştırması an meselesi. Her an bir mahallede bu sebeplerden dolayı  kuduz gibi bulaşıcı bir salgın çıkabilir. 

   Başıboş köpekler tehlike saçarken bu hayvanların yaşam alanı yerleşim yerleri, çöplükler, mahalle araları değil şehrin dışında insanlardan uzak barınaklar olmalı. Belediyeler sokak hayvanlarını kısırlaştırıp tekrar sokaklara bırakıyor, kısırlaştırılamayanlar çoğalmaya koleni kurmaya devam ediyor. Belediyelerin barınakları yetersiz olduğu için sokaklardan toplanan köpekler başka belediyelerin sorumluluk alanlarına gizlice bırakılıyor. Haberlerde sık sık bu konuyu duyuyoruz. Sokaklarda bir tane bile sokak hayvanı olmamalı, bu yönde sıkı tedbirler alınmalı diye düşünüyorum. 

    Sokak hayvanları meselesine tepki gösterenlerin çocuğu bu hayvanlar üzerinden gelir elde edenlerden oluşuyor. Sokak hayvanları için sosyal medyalarda mama ve veteriner hizmetleri için yardım toplayanlar bu topladıkları yardımı bu hayvanlar için harcamıyor, kendi estetik ameliyatları ve kendi ihtiyaçları için harcıyor. Gerçek gönüllüleri tenzih ediyorum. Madem sokak hayvanlarına yardım edeceksiniz barınaklar açın, sokak hayvanlarını sahiplenin sıcak yuvaları olsun.Ülkemizde 1.500.000 sokak köpeği olduğu söyleniyor. Bu hayvanlar sahiplenilirse sokakta hayvan kalmaz, uyutulmalarına da gerek kalmaz. Sokak hayvanları konusu bu işten nemalanan kişiler, dernekler ve mama üreticileri için çok büyük bir rant ve getiri kapısı olduğu için, sokak hayvanları sokaklarda kötü koşullarda yaşamaya mahkum edilmişler. 

     Sokak hayvanlarının sebep olacağı başta kuduz ve diğer salgınlara ivedilikle tedbir alınmalı, sokaklar, parklar çocukların güven içinde oynadığı yerler olmalıdır. Sabahın erken saatinde okula giden çocuklar köpek saldırısına maruz kalmadan güven içinde bisikleti ile okuluna gitmeli, buda çocuklarımızın en tabi hakkıdır. Bunu bir hayvan sever olarak yetkili mercilerden insanlık adına istiyorum. Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.

Aydın Benli
Siyaset Bilimci Yazar

Devamını Oku