Bugünlerde

19 2024 - 17:49
Balkan Günlüğü gazetesi SR Basın Yayın Ltd. Şti’ine ait olup, Başbakanlık Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Basın İlan kurumuna kayıtlı bir gazetedir. Anadolu Ajansı’nın abonesi olan gazetemizin Balkan Haber Ajansı (BHA) isminde bir ajansı vardır.23 Aralık 2007 yılında yayın hayatına başlayan Balkan Günlüğü gazetesi, hedef kitlesi ve konsepti itibariyle Türkiye’de ilk gazetedir. Hedef okuyucu kitlesi, İzmir’deki 1,5 Milyon Türkiye genelindeki 17 Milyon civarındaki Balkan-Rumeli göçmeni yurttaşıdır. Ulusal ve Uluslararası yayın yapan gazetemizin düzenli haftalık basım adeti; 20 bin’dir.Gazetemiz,Türkiye’de 52 şehir,yurt dışında 12 ülkede ( Yunanistan,Bulgaristan,Makedonya,Kosova,Arnavutluk,Bosna-Hersek, Romanya,Hırvatistan,Sırbistan, Karadağ,Moldova,Slovenya ) okuyucusu ile buluşmakta.

Bugünlerde

Teknoloji geliştikçe, ilişkilerin, dostlukların, sevgilerin sığlaştığını görmek ürkütücü.

(Last Updated On: 13/06/2009)

Bir dosta mektup yazmanın o müthiş hazzını, mailler neden vermez?
Karşılıklı bilye(misket) oynamanın, çelik-çomak  oynamanın, saklambaç
oynamanın, birdirbir oynamanın tadını bir playstation oyunu veya bir
bilgisayarda strateji oyunu sizce ne kadar veriyor? Ailece beraber güle
oynaya bir sabah kahvaltısı veya bir akşam yemeğinin lezzetini fast
food da bulabiliyor musunuz? Gittikçe bencilleşiyor muyuz ne? Tüm suç
teknolojinin getirdiği kolaylıkta mı?, boş vermişliğimizde mi?,
Yetiştirilişimizde mi? Yoksa Hepsi Hikaye Geç Bunları mı demek lazım?
Bugünlerde bir hal oldu bizlere… Evet bugünlerde bir haller oldu
bizlere…Peki aşağıdaki tespit şu anımızı anlatıyor desem katılır
mısınız?
 Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı BUGÜNLERDE. Daha büyük evlerde
kalıyoruz, daha küçük ailelerde yaşıyoruz. Konforumuz arttı, zamanımız
daraldı. Diplomamız bol, zamanımız az. Uzmanlıklar arttı, sıkıntılar
çoğaldı. İlaçlar peynir ekmek gibi, hastalıklar arttı. Sorumsuzca para
harcıyoruz, az gülüyoruz. Trafikte çok hızlıyız, çabuk parlıyoruz.
Akşam geç yatıyor sabah yorgun kalkıyoruz. Az kitap okuyor çok TV
seyrediyoruz. Varlığımızı artırdık, değerlerimizi yitirdik. Çok
konuşuyor, az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz. Para kazanmayı
öğrendik, yuva kurmayı beceremedik. Hayata yıllar ekledik, yıllara
hayat katamadık. Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz, komşumuza geçmek
için karşıya geçmiyoruz. Uzaya ulaştık, ruhun derinliklerine
ulaşamıyoruz. Havayı temizledik, ruhları kirlettik. Atomu parçaladık,
önyargılarımızı yıkamadık. Çok yazıyor, az gelişiyoruz. Daha çok plan
yapıyor, daha az sonuç alıyoruz. Acele etmeyi öğrendik, sabırlı olmayı
asla… Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı. Tanıdıklar çoğaldı,
dostlar eksildi. Çabalar arttı, mutluluklar azaldı. Bilgisayar ağları
kuruyoruz, bilgi otoyolları inşa ediyoruz, kendi aramızda iletişimde
zorlanıyoruz. “Dünya barışı” der, silahlanırız! Daha mutlu olmak için
somurtarak çalışırız bugünlerde…
Eve çift maaşın girdiği, çiftlerin boşandığı… Güzel evlerin yuva
olamadığı… Kısa seyahatlerin, kağıt mendil gibi ilişkilerin… Yıka çık
gönüllerin… Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin….
Vitrinlerin dolu gönüllerin boş olduğu günlerde yaşıyoruz.
Franklin ağlamakta olan çocuğa bir elma vermiş. Çocuk çok sevinmiş. Bir
elma daha vermiş. Çocuk daha çok sevinmiş. Bir elma daha verince çocuk
sevinçten deliye dönmüş. Ve bir elma daha verince çocuk dört elmayı
elinde tutamayıp sonuncu elmayı yere düşürünce çocuk ağlamaya başlamış.
Hayat böyledir işte. Hayal etmediğimiz bir saadete eriştikten sonra
onun tek lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder. Bernard Shaw der
ki; “Keyifler değildir hayata değer katan, hayattır keyif almayı
değerli kılan…”

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.