Filibe’de geleneksel Türkçe şiir dinletisi

Filibe Üniversitesi Türk Dili Bölümü öğrencileri olarak her sene bir amacımız oluyor hepimizin. Mayıs ayı gelip çattığında, Atamız tarafından bizlere armağan edilen bu anlamlı günde güzel bir proje hazırlayabilmek… Uzun uzun üzerinde düşünüp yorulduğumuz zamanlar oluyor. Delilercesine gecemizi gündüzümüze katarak Türk Edebiyatının en önemli ustalarının bizlere bıraktığı eserleri ezberlediğimiz zamanlar. Hepimiz canla başla, heyecanla bekliyoruz 19 Mayıs tarihini. Kolay değil, işin ucunda Atamıza olan sonsuz sevgimizi ve saygımızı bir programın içinde şiirlerle birlikte sunuyoruz. Biz biliyoruz ki o bizi cennetin araladığı kapıların ardından izlerken mutlu oluyor, bunu bilmek tüm verdiğimiz emeklere yetiyor da artıyor.

Tam tamına dört senedir sunuculuğunu üstlendiğim programda bu sene son yer alışımdı. Yerimi bir başkasına vermeden önce son üstlendiğim başrolüm. Tüm duygusallığım üstümdeydi o gün. Dört sene önce üniversite birinci sınıf öğrencisi olduğum zamanları hatırlıyordum, sonra bir de şimdiki halime bakıyordum. Neler katmamıştı ki bu dört sene hepimize… Nasıl da yetiştirmiştik kendimizi. Nasıl da büyümüştük. Nasıl da mutluyduk bugünlere gelebildiğimiz için…

Ve sahnemiz… Arkadaşlarımla birlikte yaptığımız açılış konuşmasının ardından bizlere olan desteklerini hiç bir zaman esirgemeyen T.C. Filibe Başkonsolosu Sn. Hüseyin Ergani’nin yaptığı anlamlı konuşması, ardından bizlere olan desteklerini katiyen esirgemeyen saygıdeğer hocalarımızın yaptıkları konuşmalar… Hepsine ne kadar teşekkür etsek az kalır, hepsinin bizlere kattığı onlarca güzel şey oldu.

Edebiyat, yazmak için yazılmaz. Edebiyat, bir anlatım biçimidir. Edebiyat, bir tutkudur. Bizler de bu tutkunun en büyük örnekleri… O akşamki amacımız şiiri beraber anlamak, beraber anlatmak, beraber paylaşmaktı. Bizler bu tutkunun peşinden giderek şimdi mezun olma yolunda ilerleyen edebiyata gönül vermiş insanlarız… Sahi neydi bizi birbirimize bu kadar kenetlenmemizi sağlayan? Gönül bağı mı, yoksa bu kadar içten hissetmemiz miydi dünya edebiyatını…

Hangi üstatlar eşlik etmedi ki o gece bizlere… Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının en büyük ustalarından Ahmet Hamdi Tanpınar, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ziya Osman Saba ve daha niceleri. Aşık Edebiyatının en büyük temsilcileri Aşık Veysel, Seyrani… Divan Edebiyatından Fuzuli, Taşlıcalı Yahya… Halk Edebiyatından Namık Kemal ve daha niceleri…

Programda yer alan herkes o duyguları katarak şiirleriyle eşlik ettiler geceye. Şiirlerin yanı sıra canlı performanslarında yer aldığı program da arkadaşlarımız seslendirdikleri şarkılarla programa neşe kattılar. Programımız T.C Filibe Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen resepsiyon ile son bulmuştur.

Bütün bir sene boyunca bizleri bu eşsiz programa hazırlayan saygıdeğer Türk dili ve Edebiyatı hocamız Sayın Harun Bekir’e teşekkürlerimizi boynumuzun borcu biliriz.

Beril EFENDİOĞLU
Plovdiv Paiisi Hilendarski Üniversitesi
Türk Dili Bölümü 4. Sınıf öğrencisi