0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kısa bir süre önce, İngiltere’nin Kıbrıs Yüksek Komiser’i. (Büyükelçisi) Bay. Matthew Kidd, Rum Dışişleri Bakanı Dimitris Eliadis ile görüşmeleri sırasında,

”İngiltere Kıbrıs Cumhuruyeti’nin Egemenlik haklarının tanıyormuş ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi gerekiyormuş” beyanında bulunmuşlar. Tabii ki bu sözler KKTC ve Anavatan Türkiye’yi hedef almaktadır.  Kıbrıs konusunda Rumlar için hak, hukuk söz konusu olunca… Öyle ahkâm kesme kolay oluyor. Sn. Büyükelçi bunları söylerken ne yüzü kızarıyor ne de geçmişe bakıyor. Hayda bre barsaktan atıyor gitsin. O İngiliz ağzı ile hamamda göbek taşının üzerinde gazel okuyor sanki! Sn. Büyükelçi Matthew Kidd, daha Allah’tan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 3. Garantör Ülkesi’siniz. Yani taa başından beri Kıbrıs Türk’üne, KKTC’ye karşı dururken, her zaman olduğu gibi Kıbrıs Rumları’nın yanı başında, saflarında duruyorsunuz. Hiç zannedilmesin ki, İngilizler’inde Kıbrıs’ın Limasol açıklarında gaz ve petrol aramayacaktır!!! Yakın bir gelecekte İngiliz’in de petrol aradığını duyarsanız hiç şaşırmayın. 1963 olaylarının başından beri, Kıbrıs Türklerine karşı, İngiliz it’liğini göstermiş bir şeytandır. Bunlar dünya üzerinde, sömürgecilikte şampiyonluk yapmış zebanilerdir. Bunlar mazlum ülkelerin sırtından zengin olmuşlar ve şimdi de çıkıp haktan hukuktan söz ediyorlar.

İKİ YÜZLÜ POLİTİKA

İngiliz Kıbrıs sorununun başında iki yüzlü bir politika izlemeseydi, Kıbrıs sorunu çoktan çözüme kavuşmuştu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, gerilimi artırıcı faaliyetlerini sürdürüyor. Kendilerine göre ”Münhasır Ekonomik Bölge”de”  12. parsel’de yapılan arama sondajlarının olumlu sonuç vermesi durumunda 2. tur petrol arama ruhsatlarının verilmesine ilişkin ilginin çok büyük olacağı öne sürülüyor.  Yani Kıbrıs Cumhuriyeti bende, egemenlik bende, mühür de bendedir diyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kimlere Gaz-Petrol arama ruhsatı verebilir? Fransa’ya, Almanya’ya hatta Rusya Federasyonu’na ve/veya bu ülkelere ait petrol şirketlerine. Neden öncelikle bu ülkelere? Zaten 16. parselde İsrail-Amerikan petrol arama şirketi çalışmalarını sürdürmektedir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi aklınca, yedi düveli Türkiye’nin karşısına çıkartmış olacaktır. Rum basınından edinilen bilgilere göre, Güney Kıbrıs’ın petrol ve doğal gaz aradığı ”Münhasır Ekonomik Bölge” yakınında dolaşan çok uluslu deniz gücünün varlığının artmakta olduğu öğrenildi. Rusya’nın uçak gemisi ”Kuzneçov” Doğu Akdeniz’e göndermesinin ardından Fransa’nın bölgeye korvet (Fırkateyn) göndermeye karar verdiği öğrenildi. Fransız korvetinin, 17 Ekim tarihinde 12. parselin güney doğu açıklarına gelmesi beklenmektedir. Fransız korvetinin bölgede en azından bir ay kalacağı öğrenildi. Bunlar, İngiltere’si, Amerika’sı, Fransa’sı, Almanya’sı, BM’si, AB’si, hatta Rusya Federasyonu böyle davrandığı müddetçe ne Yunan’ı ne de Kıbrıs Rum’u asla

ve asla iflah ve ıslah olmayacaklardır. Kim, gemisini, topunu, tüfeğini alırsa gelsin, ayak patırtmayla papuç bırakılmaz. Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi, ‘Geldikleri gibi gideceklerdir’ Çünkü Kıbrıs deniziyle toprağı ile dağı ile bizimdir KKTC’nindir.