Kınayarak değil kanayarak olur

27 Nisan 2024 - 02:56

24. Dönem AK Parti İzmir Milletvekili Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Balkan Günlüğü Gazetesi İmtiyaz Sahibi

(AA) Rifat SAİT

Kınayarak değil kanayarak olur

ABD Başkanı Joe Biden,  açıkça popülist bir siyasi davranışla 1915 yılındaki sözde Ermeni yalanları için soykırım ifadesini kullandı. Müttefik diye bildiğimiz bir devletin başkanı, Türkiye’yi hiçe sayarak böyle bir şov yaptı. Aslında şovun arkasında Türk ve İslam düşmanlığı da net olarak var.

Son Güncelleme :

03 Mayıs 2021 - 2:44

982 okuma


(Last Updated On: 03/05/2021)

Rifat Sait

 

 

ABD Başkanı Joe Biden,  açıkça popülist bir siyasi davranışla 1915 yılındaki sözde Ermeni yalanları için soykırım ifadesini kullandı. Müttefik diye bildiğimiz bir devletin başkanı, Türkiye’yi hiçe sayarak böyle bir şov yaptı. Aslında şovun arkasında Türk ve İslam düşmanlığı da net olarak var.

 

Önceki ehveni şer Başkan Donald Trump da giderayak jübile hediyesi olarak Caatsa yaptırımlarını bırakmıştı. Bunları hepimiz biliyoruz. Olayın bu yönüne hiç girmek istemiyorum. ABD, Avrupa, İsrail ve ne kadar fino varsa bizi sevmediklerini, hatta imkânları olsa bize yaşam hakkı bile vermeyeceklerini de çok iyi biliyoruz. Ayıdan post düşmandan post olmaz.

ABD’nin bu düşmanca duruşu önümüzdeki dönemde daha da artacaktır diye düşünüyorum. Onların amacı Türkiye’de siyasi bir değişim yapmak. Bunu açıkça da belirttiler.

Kuran-ı Kerim’de net bir hüküm var. Maide süresi 51.ayette Allah (cc) buyuruyor: “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar yalnızca birbirlerinin dostlarıdırlar. Ve hanginiz onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur. Allah  (cc) yaratılış sebebine aykırı davranan toplumlara doğru yolu göstermez.”

 

Onların bize düşmanlığı kıyamete kadar devam edecek. Hiç kuşkunuz olmasın. Nasıl pandemi dönemini artık kabul edip ona gore yaşamaya başladıysak ve virüslere karşı maskeyle, ellerimizi yıkayarak, mesafeli yaşıyorsak aynen öyle ABD ve diğerlerini iyi tanıyıp bundan sonra onlarla malesef yaşamayı bileceksiniz, mesafeli olacaksınız, tedbirinizi alacaksınız, temizlik yapacaksınız. Ama asla onlara sarılmayacaksınız. Evinize sokmayacaksınız. Bulaşmaya kalktığında tabiri caizse temizleyeceksiniz.

 

Ancak bütün bunları lafla ve formalite yapmayacaksınız. Siz eğer samimi olmazsanız bu gibi virüsler her zaman size musallat olacaktır.

Diyeceğim o ki; ABD’yi kınayarak hiç bir şey olmaz. Sineğin vızıltısı bile onları bundan daha fazla rahatsız edecektir. Oysa bakıyorum da önüne gelen herkes ABD’yi ve Biden’ı kınıyor. STK’lar, örgütler, şahıslar, dernekler gırla…Nasılsa bedava. Kınayın efendim bol bol kınayın. Olmadı başınıza kına yakın. Ne oldu? Böylece rahata mı erdik? Şimdi görevimizi yapmış mı olduk yani ? Yoksa ABD’yi çok fena kızdırdık mı? Çok mu korktular?

Biri gelsin senin ecdadına ve tarihine küfretsin. Sonra sen de ona : “seni kınıyorum” de. Oldu mu şimdi?

 

Rahmetli Mehmet Akif bir şiirinde şöyle haykırıyor:

 

“Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! …

-Boğamazsın ki!

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.”

 

 

Bu işler kınayarak olmaz, lafla peynir gemisi de yürümez.

 

Kınayarak değil, kanayarak olur. Ecdat bu davaya canını ve kanını vermiş. Siz şimdi onlara sövenleri kınarsanız , diğer tarafta onların haklarını asla ödeyemezsiniz.

 

Şimdi gidin kan akıtın da demiyorum. Ha bir gün gerekirse bu vatan için seve seve. Ama şimdi mesela  kınamak yerine adeta kanarcasına canlarını acıtabilirsiniz. Zaten artık savaşlar sıcak değil soğuk yapılıyor.

 

Büyükelçiyi mi çekersiniz, Talat paşayı resmi olarak anarsınız, ABD’nin Kızılderilere yaptığı soykırım için anıt mı dikersiniz, S400’leri alıp her birine ASALA terör örgütünün şehit ettiği diplomatlarımızın ismini yazarsınız…

ABD’ye bunları yaptıran oradaki Ermeni lobisi değil mi? Peki nerede bizim Türk lobileri? Nerede bizim Türk diasporası? Bunları oluşturmamız, güçlendirmemiz, dizayn etmemiz lazım. Hem sosyal, hem politik hem de ekonomik olarak.

 

Türk Sinema sektörü son günlerde güzel şeyler yapıyor. Mesela TRT’nin dizileri harika. Hakikaten memnun oluyoruz. Acil olarak Ermenilerin yaptığı zulümleri anlatan filmler yapılsın. ABD’nin Hiroşimayı, Afganistanı, Irak’ı  nasıl yok ettiğini, zulümlerini anlatan filmler yapılsın.

 

Lafla kınayarak değil böyle kanayarak olur. Korkmaları lazım, canları acıması lazım, çekinmeleri lazım.

 

Yunan Dışişleri bakanı hem de Türkiye’de bizim Dışişleri bakanımızın gözlerine bakarak şov yapıyor, utanmadan ukalaca yalan yanlış şeyler söylüyor.

 

Bunlara bir şeyler oluyor. Eskiden kanları pirelendi derlerdi ya aynen öyle. Eskiden bu işler bukadar açık ve alenen olmazdı.

 

Bu soytarılar bugün bizim ecdata sövüyorlar ya, bırakın Yunan dışişleri bakanını, ABD Başkanı bile Osmanlı padişahının muhatabı değildi. Osmanlı İmparatorluğun 1830’lara kadar ABD tarafından gelen isteklere rağmen bu devleti muhatap dahi almamıştır.Avrupa’daki bir kralın muhatabı Osmanlıda ancak vezir olabilirdi.

 

Ha bu arada Türkiye’de yayın hayatını sürdüren Ermeni gazetesi Agos bu olaylardan sonra şöyle bir başlık atmış. Cesarete bakın siz.

 

“Biden’ın açıklamasında, ne Türkiye Cumhuriyeti devletine ne de Türk milletine yönelik herhangi bir itham ve suçlama bulunuyor. Buna özellikle dikkat edildiğini de gözden kaçırmamalıyız. Mağdur olan soykırım kurbanlarının Ermenistan yurttaşı değil, Osmanlı vatandaşı olmalarının altının çizilmesi, Biden’in bunu Obama veya Hillary Clinton’un tersine Ermenistan ile Türkiye arasında bir mesele gibi değil, insanlar daha doğrusu torunlar arasında çözülmesi gereken bir mesele olarak ele aldığını gösteriyor.”

 

Ey Agos, şunu bilesin ki; bugünkü Türkiye Osmanlının torunlarıdır. Bir zamanlar bazı zatı muhteremler! “Hepimiz Ermeniyiz” gibi asla kabul etmediğimiz iğrenç bir ifade kullanmışlardı ya işte o sözün aslı “HEPİMİZ OSMANLIYIZ”  olacaktı. Bunu da böyle bilesiniz.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.