Toplumun Belleklisi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

  “Evkaf mücadelemiz 75 seneden beri nesilden nesil’e devam etmiştir. Bu zaferi kazanmak bahtiyarlığı bizim neslimize nasip olmuştur. Bununla beraber Evkaf müessesesinden halkımız için beklediğimiz tam randıman almak, belki de bizim çocuklarımıza nasip olacaktır.” 1956

                                                                                             Dr. Fazıl KÜÇÜK

Anımsama : “Evkaf’ın Türklere devredildiği gün liderimiz Dr. Fazıl KÜÇÜK, Evkaf Yüksek Konsey Başkanlığı’na seçilmiştir. 15 Nisan 1956 gününde yayınladığı teşekkür mesajında, “120 bin Türk’ün müşterek çalışma ve mücadelesi neticesi kayıtsız şartsız halka devir ve teslim edilen Evkaf’ın Yüksek Meclis Başkanlığı’na seçilmişliğim münasebetiyle Ada’nın her tarafından telgraf ve mektupla gelen tebriklere teker teker cevap vermek imkansızlığı karşısında ‘Halkın Sesi’ ile teşekkürlerimi arz ederim” diyordu. Toplumları ve ulusları ayakta tutan değerlerin korunması ve anlatılması ortak düşüncesinde olduğumuz yadsınamaz bir gerçektir. Bu değerlerin anlatılmaması sonrasında toplumlar rüzgârda uçuşan otlar gibi kaybolup giderler. Buna koşut belleklerini de kaybetmeye mahkûm olurlar. Özellikle tarihe tanıklık eden yapıların korunması ve yıkılmasının önlenmesi gerekiyor. Bu noktada yalnızca yöneticilere değil hepimize ciddi görevler düştüğünü kaydetmek istiyoruz. Belgeler kadar bu tür binaların toplumun belleğinin diri tutulmasına katkısı olduğunu belirtmek istiyoruz.

BELLEKSİZ YAŞANTI

Mekanların korunmasına koşut bazı müzelerinde yapılması toplumun belleğinin diri tutulmasının bir başka önemli nedenidir. Ülkemize hizmet etmiş ve günümüzde aramızda olmayanların yakınlarının ilgisizliğini de kattığımız takdirde belleksiz yaşantı öne çıkarak toplumu kemirmeye başlar. Belleksiz bir toplumun koca ülkeleri taşıdığı noktalar ortalık yerlerdedir. Bizler bu tür olumsuzlukları yaşamak istemiyoruz. Bu konuda girişilen çabalara özellikle değinmek istiyoruz.  Bu güne değin hizmete sunulan müzelere koşut yeni müzelerin yakın bir gelecekte açılacak olması yukarıda da değindiğimiz gibi toplumun belleğinin diri tutulacağının göstergesi olacaktır. Bu güne değin atıl durumda olan Dr. Fazıl KÜÇÜK Müzesi çağdaş anlamda görüntü verecek bir noktaya taşınarak kısa zamanda hizmete sunulacaktır. Sayın Sibel Siber’in konuya ilişkin ilgisini her türlü takdirin üstünde görüyor ve kendisine teşekkür ederiz. Bu çalışmalara koşut Yakın Doğu Üniversitesi’nin kurmakta olduğu müze Kıbrıs Türk tarihine ışık tutmak amacı ile 20 Temmuz 2016 gününde hizmet vermeye başlayacaktır. Ulusal mücadele açısından her iki müzenin bir birini tamamlayacağını düşünüyoruz. Milli Tarih Müzesinin kurulması çalışmaları devam ederken mücadelenin kronolojik açıdan 3 bölümden oluşacağı belirtiliyor. Kıbrıs Türklerinin uzun soluklu mücadelesinde sorumluluk almış olan bazı kişiler, kişisel veya iç anlaşmazlıklar nedeniyle mücadeleyi ayrı kulvarlarda yürütmüşlerdir. Siyasi mücadele sırasında yaşanmış olan ayrılıkların bir köşeye konularak burada anılacaklarını düşünmek istiyoruz. Hizmet ederlerken yöntem konusunda ayrılıkların yaşanmasını da doğal bulduğumuzu kaydetmek durumundayız. Açılacak müzeler, şimdilerde belki yeterli olamayacaktır. Diğer ilçelerde de benzerlerinin açılması doğru bir yaklaşım olacaktır. Müze açmanın ötesinde yaşananları anlatacak bilgili kişilerin bu mekanlarda görevlendirilmesi gerekiyor. Günümüzde güçlü devletlerin gücü, güçlü bir tarih belleğine sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Emeği geçenleri ve üretenleri bir kez daha kutlamak ve teşekkür etmek istiyoruz.

Güçlü toplumların ve ulusların güçlü tarih belleğine sahip oldukları için dünyaya egemen olduklarının unutulmaması gerekiyor.