DOLAR 32,2021 -0.01%
EURO 35,0301 0.04%
ALTIN 2.499,50-0,03
BITCOIN 2155173-0.29924%
İzmir
30°

AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Bütün ümidim gençlerde

Bütün ümidim gençlerde
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gülsen Demirli

19 Mayıs Türkün en gururlu günü

Kurtuluşa kadar giden büyük bir mücadele ve yolculuk.
Atatürk şöyle demisti:
” Ben 1919 senesi Mayıs’ı içinde Samsun’a çıktığım gün, elimde hiç bir maddi kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım. “

Mustafa Kemal ATATÜRK

BANDIRMA VAPURU

19 mayıs ruhu özünde ve mücadelesinde tam bağımsızlık şiarı vardır
19 Mayıs 1915 günü Bandırma vapuru ile Samsun ‘a kurtuluş ruhunu yaymak için adım atan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, onunla beraber olan kahraman silah arkadaşlarını saygı ve özlemle anıyoruz.

O gün de bu günde bundan sonra da Samsun ‘a adım atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının fitilini ateşlediği tam bağımsız Türkiye yolundayız.

Onları kahraman milletin kahraman evlatları olarak bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz.

Bir ülkeyi ayakta tutan bu ruhtur.

“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız… Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.” diyen bir kurtarıcımız var. Çok gururluyuz.

Bu vatanı emanet ettiği gençlere, bayram hediye eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah ve fikir arkadaşlarını her zaman saygı ve minnetle anıyoruz.

“Gençler! Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır”
diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Atam
Bir güneş gibi var oldun
Türkiye’nin kurucusu oldun
Kahramanlar ölümsüzdür
Kalbimizde sonsuza kadar
sönmeyeceksin

Ordu yok dediler,
-Kurulur dedi.
Para yok dediler,
-Bulunur dedi.
Düşman çok dediler,
-Yenilir dedi.
Aldanmadı, mağdurum demedi,
Ve tüm dediklerini yaptı.
Daima minnetarız büyük komutan

Saygıyla …

Devamını Oku

Zaman saniyeden daha hızlı geçiyor.

Zaman saniyeden daha hızlı geçiyor.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kesilen bir çam ağacının kütüğündeki halkalar gibidir hayatının iniş çıkışları.
Zamanını nasıl tükettiğini kendine döndüğünde anlarsın.
Sana varlığımı değil , bir hediye değil , çok daha büyülü ve muhteşem bir hediye sunmak zorundayım: Zamanın dokunaklı güzelliği
Bir fotoğraf düşün, 1960 yılından bir yılbaşı gecesinden , yani tam 63 yıl öncesinden taç takan bir prenses , topuzunu süsleyen elmasları görünce ve gece 12 yarısı çoktan çalmıştı. Ne kadar güzel ve zarifti !

Yürüyüş yolları , çiçekler , inciler ,mücevherlerle süslenmiş elbisesiyle gece parlayan prenses hayal ettiğim gibi , değilse de olur.
Ben öyle görüyorum . Bir ateş çukuru, mutlu bir kalp ve dolu bir ruh, özel bir günde sadece ona ait olan o gülümsemeyi ve gözlerinin yeşilinin altındaki “bebek gamzelerini” veren.

Hepsi zamanın inanılmaz çarkında yok olup gitti.
Bir insanin zaman ile olan yarışında içtenlikle söyleyebileceği tek dilek ; sağlıklı yaşamak.

Renkli bir dokunuş , biraz ışık dokunuşu ,biraz neşe ,bir gülümseme , kırık bir oyuncak ve siyah beyaz fotoğraf çekebilen bir makinadan çıkan sen . Kesinlikle muhteşemdi !

Hepsi bitti . Hepsi gecti.
Şu an var . Yarin bir daha olmayacak.

En doğru şeyi yap.
Kendini hep zamanla ödüllendir.

Devamını Oku

Bugun gunlerden ” Atatürk “

Bugun gunlerden ” Atatürk “
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugun gunlerden ” Atatürk ”

Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu , Mustafa Kemal Ataturk’ü ebediyete intikal edişinin 84. yildönümünde saygı ve minnetle aniyoruz

Doğduğum günden beri her 10 kasım sabahı ben hazıroldayım.
SAAT 09.05 geçe,
Tüm Ülkenin , milyonlarca insanin ayağa kalkip saygi durusuna geçtigi o anın anlami çok buyuktur. Mustafa Kemal Atatürk e duydugumuz saygi kendi ulkemize ve tarihimize duydugumuz saygi durusudur aslinda.

“ATATÜRK’Ü SEVMEK MİLLİ BİR İBADETTİR” der
Celal Bayar.

“ALLAH BİR ÜLKEYİ ÖDÜLLENDİRECEĞİ ZAMAN ATATÜRK GİBİ BİR LİDER GÖNDERİR” der bir
İranlı Şair

İtalyan medyasi:

“SEZAR ,NAPOLYON AYAĞA KALKINIZ..
EN BÜYÜĞÜNÜZ GELİYOR”
diye duyuruyor Atamızın ölüm haberini..

İnsanlık tarihinin gelmiş geçmiş en büyük insanı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

”Benim nâciz vücûdum elbet bir gün toprak olacaktır;
Fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Bu toprakları bizlere vatan yapan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Ataturk

Devamını Oku

Benim de babam vardı bir zamanlar!

Benim de babam vardı bir zamanlar!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Babalar gününde, onları anmak ve şiir ile babalarımıza neler hissettiğimizi anlatmak ve içimizde kalanları bu şekilde dışa vurmak kadar insanı rahatlatan başka hiçbir şey olamaz. Baba şiirleri ünlü şairlerin kaleminden de oldukça fazla çıkmıştır.

Mesela baba şiirleri Nazım Hikmet için de önemlidir. O da çok özenerek yazar kelimelerini.

Can Yücel için de önemlidir. O da belki de kocaman bir özlemle almıştır kalemini eline ve mısralar su gibi akmaya başlamıştır kaleminin ucundan kim bilir? Öyle bir aşka gelerek yazmıştır ki özleminden içi acımıştır…

“Ben hayatta en çok babamı sevdim” derken kim bilir neler hissetmiştir.

 “Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk

Çarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek…

Nasıl koşarsa ardından bir devin,

O çapkın babamı ben öyle sevdim.”

Can Yücel

“Baba!

Her yılbaşında sana söyleyecek

bir tek sözüm var:

‘Seni ne kadar çok seversem

o kadar çok olsun ömründen geçen yıllar…’

Baba!

Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!

Ne zulüm, ne ölüm, ne korku başımı eğemez!

Yalnız senin elini öpmek için eğilir başım.”

Babasını hiç görmeyen,

babasını kaybeden,

baba hasreti çeken insanlar için yürek acıtan bir gündür.

Sosyal medyada özel günlerde abartılı kutlama yapan insanlar olmayalım.

Çünkü kimi için varlıklarını hissedebildikleri kutlama yaptıkları bir gün olurken, kimi için sevdiklerini hüzünle andıkları ve keşke burada olsaydı dedikleri bir gündür babalar günü.

İnsanın her zaman yüreğinin derinliklerinde olan, kimi zaman açıkça gösterilen kimi zaman sadece bir bakışın bile çok şey anlattığı, çoğu zaman da ayrılırken insanın boğazındaki düğümleri hissettiren, insanın içinden şelale gibi gelen, ama damla damla dışarı çıkan bir sevgidir bu.

Sevginizi çok ses etmeden gösterin.

Bir yanı eksik olanlar var…

Her yerde bu kadar çok paylaşılmasına karşı olduğum günlerden bir tanesidir, bir diğeri de anneler günüdür, anasız babasız kalmış küçücük çocuklar dışında, yetişkin insanların bile babalar günü reklamı izlerken gözlerinin dolduğunu gördüğümden bu yana hiç sevmediğim günlerdendir.

Tüm sosyal medya platformlarında babalarıyla çekilmiş fotoğraflarını paylaşan insanlar ve altına çarşaf çarşaf yorumlar. Yakın geçmişte yakın gelecekte fotoğrafı olmayanlar,

eski fotoğraflara baktığında canı acıyanlar, belki yeni babasını kaybedenler vardır.

Buruk bir babalar günüdür benim için. Herkesin babası yok. Yetimler de var. Bunu unutmamak lazım.

Nasıl özledim onu, bir önemi yokmuş gibi gelip geçen babalar günlerinin şimdi anlıyorum önemini.

Seni toprağa koyduğum gün yağdı ya yağmur üstüne. İşte o zaman o yağmur çöle çevirdi bir parçayı içimde babam. Tüm babaların babalar günü kutlu olsun. Hayatta olmayan babaların Allah taksiratını affetsin. Allah rahmet eylesin, mekânları cennet, kabirleri nur olsun.

Devamını Oku

Hazreti Mevlana’nın Son Bilgelik Hikayesi

Hazreti Mevlana’nın Son Bilgelik Hikayesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEVLANA ‘dan

Hazreti Mevlana’nın Son Bilgelik Hikayesi

Gel, gel, ne olursan ol, yine gel,

İster kafir, ister mecusi,

İster puta tapan ol, yine gel,

Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,

Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel.”  dizelerinin sahibi  Mevlâna Celaleddin-i Rumi  Allah’ı içimizde aramamiz gerektiğini söylüyor. Mevlana, dünyada Rumi olarak anılır.

Aşka dair birçok şairin dizeleri vardır ama Mevlana tasavvuf yolunda aydınlanmış, Allah’ı içimizde aramamız gerektiğini bize söyleyen oldukça tanınan ve sevilen bir aydındır. Bazen duygu yoğunluğumuz ile darmadağın olmuş kalbimizi Allah yolunda toparlamamıza yardım eder.

 

Mevlana, bir gönül adamıydı.  Aşk ustasıydı. Allah aşkının sanatı ile doluydu.  O kadar doluydu ki bu aşk ile “Mesnevi ” adında o muhteşem eseri  yazmıştı.

 

” O’nu Hıristiyanların haçındabulmaya çalıştım ama orada degildi. Hintlilerin mabedine, eski pagodalara gittim, hiçbirinde en ufak izine rastlayamadım. Dağları , vadileri gezdim, ne doruklarda ne de derinde bulabildim o’nu. Mekke’ye, Kabe’ye gittim orada da değildi. Alimlere , filozoflara sordum, idraklerinin ötesindeydi. Derken kalbimin içine baktım… Orada, öylece durmaktaydi…  O bulunabilecek başka hiçbir yerde değildi.”  sözlerinin sahibi …

 

 

 

Yüce pir , Ve işte Mevlana ;

“her dil gönlün perdesidir, perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.”

diyen,  diyar-ı rum’ da görülemeyeni gören, dünyâ malının muhabbetini kalbine koymayan gönül zengini.


“bazen uzun kış gecelerinde görülen bir rüya

sarhoş gözlerimi dolduran bir şarap hayali olup

olmadığını merak ederim canım sevgilim

 

bazen merak ederim o lal şarabı mı içmeli

yoksa her biri,

üzerinde yüzünün kazılı olduğu bir inci tanesi olan

ve adını anmak için tespih olarak çektiğim

gözyaşları mı dökmeliyim?

seni geriye çağırmanın bir çok yolu var.

evet, hatta benim için bir düş olsan bile..

 

sen ne tür bir kuşsun ki,

geride yüzüme sürecek tek tüyünü bile bırakmadan

bu kadar uzaklara uçtun!

eğer uçuşunun kendisini bırakamadıysan,

bir anısını da mı bırakamadın?

 

nereye gittin?

gökyüzündeki uçuşunu izlemek için

güneşin gözü mü olmalıyım?

benden kaçsan da seni yukarılarda tutmak için,

kanatlarının altındaki rüzgar mı olmalıyım?

 

Şems, güneşim, üzerinde durduğum dünyanın merkezi,

vurulmuş bir kuş, bir keklik, bir bir sülün, bir güvercin.

bir zamanlar kartaldım,

ama şimdi sensiz bu gökler çok engin. ”

 

Mevlana’ya sormuşlar “aşk nedir?” diye

-ben ol da bil

Demiş.

 

sen gittin ve sen gidince ben kan ağladım,

senin büyük acınla uzun uzun ağladım.

sen yalnız gitmedin, gözlerim de senin arkandan gitti.

madem ki artık gözlerim yok, nasıl ağlayabilirim?

Hz. Mevlana Mesnevi’ye başladığında 55 yaşındaydı,  bitirdiğinde 67. 12 sene yazıyor ve  Mesnevi’yi de bitirmiyor zaten. Son bilgelik hikayesini yarım bırakıyor.

Hepinize Hz  Mevlana’nın ki gibi gönül güzelliği diliyorum…

Devamını Oku