Sanayicilik problem çözmeye benziyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İzmir’de 44 yıldan beri geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren ve son 4 yılda bu alana 6 milyon Euro üzerinde yatırım gerçekleştiren Dönmez Varil, Ankara ve İzmir’de 2 yeni tesis daha kurmak için kolları sıvadı.

Dönmez Varil’in ortaklarından Sebahattin Dönmez’le 4 yılda sektöre yaptıkları yatırımla ve gelecek hedefleriyle ilgili konuştuk. Dönmez, samimi sözlerle Dönmez Varil’i anlattı:

Baba mesleğini sürdürüyoruz. Belli bir süre sonra babamızı emekli yaptık bu bizim için bir milat oldu da diyebiliriz. Çünkü sıfır sermaye ile iki kardeş işe başladık. Örneğin Kemalpaşa’da bulunan bu fabrikamız yoktu, aracımız hatta makinelerimiz dahi yoktu. Sonrasında ilk olarak Kemalpaşa fabrikamızı alarak yatırıma başladık. Sonra Kayseri’de bir fabrika açtık. Ardından Ankara’da bir yer aldık. Ancak takibi zor olduğu ve oralara ulaşmak sorun olmaya başladığı için Kayseri’deki yatırımlarımızı durdurduk.

Kurduğunuz organizasyonla sanayicinin kâbusu olan atık sorununa nasıl çözüm buldunuz?

20 litreden, 20 bin litreye kadar kimyasal ürün taşımasında kullanılan varil, özel ambalaj ve tankerleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bile örnek aldığı tesislerde temizleyerek yeniden kullanılmasını sağlayan bir sistem. Geri dönüşüm alanında Kemalpaşa’daki fabrikada son sistem laboratuar yatırımını da kısa süre içinde tamamlayacağız.

Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

Halen 50 kişiye istihdam sağlıyoruz. Ancak laboratuar ve yeni yatırımların tamamlanması ile bu sayının ikiye katlanması söz konusu olacaktır.

Son 4 yılda yaptığınız yatırımlar?

Son 4 yılda yaptığımız yatırımlar 6 milyon Euro’yu geçti. Kemalpaşa’da 10 bin metrekare kapalı alana sahip ve dünya standartlarında bir tesis de hizmet veriyoruz. Geri dönüşüm için özel yapılmış araçlarla sanayicinin her türlü atığını topluyor ve bertaraf ediyoruz. Yılda 500 milyon litre temizlik gerçekleştiriyoruz. 44 yıllık tecrübemiz olan geri dönüşüm sektöründeki payımızı daha da arttırmayı amaçlıyoruz. Ayrıca yurtdışından kimyasal ürün getiren tankerleri de kurduğumuz özel sistemle temizliyoruz. Bu konuda bu bölgede tek olduğumuzu söyleyebilirim.

Sanayicilik hep yatırım istiyor değil mi?

Aynen öyle, gün geliyor eve harçlık bırakacak paramız olmuyor. Ama yatırımlarımız hep devam ediyor. Çünkü yenilik katmak gerekiyor. Yatırımı durdurursanız sıkıntı yaratıyor. Rakiplerinizden geri kalmamak için pedalı sürekli çeviriyoruz. Öncü bir firma olmamızdan dolayı gururluyuz.

Firmanız hangi alanlarda öncü?

Endüstriyel ambalaj geri kazanım konusunda yatırıma başladığımız zaman Türkiye’de namzet olarak alabileceğimiz hiçbir firma yoktu. Dolayısıyla yurtdışı seyahatlerimizde oralarda bir şeyler görerek burada uygulamaya çalıştık. Ancak sıfır sermaye ile başladığımız için o dönemde makine getirmek çok sıkıntılıydı. Bu makinelerin imalatını da burada biz yaptık. Gerekli parçaları ithal ettik ve montajlarını kendimiz yaptık. Diğer insanlar tesisimize geliyor ve gezerek kendileri bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Öncülük ettiğimiz için gurur duyuyoruz ve mutlu oluyoruz.

Sanayici olmasaydınız ne olurdunuz?

Güzel bir soru. Belki sanatçı tarzında bir şey olur, ya da büyük bir şirkette yönetici olabilirdim. Çünkü okuldan mezun olduktan sonra aktif olarak çalışmalarım oldu. Ancak aile şirketimiz olduğu için kürkçü dükkânı gibi, dönüp dolaşıp geleceğimiz yer burası oldu.

Sanayici olmaktan mutlu olduğunuzu söyleyebilir misiniz?

Sanayicilik çok zevkli tabi. Her gün farklı bir heyecan yaşıyorsunuz. Bir de her gün bir problem çözüyorsunuz. Bir problem çözdüğünüz zaman ayrı bir mutluluk yaşıyorsunuz. Sizi üzen bir şeyler var ama o üzüntüyü yaşarken onu çözüyorsunuz. Ailem çok önemli ve akşam eve gittiğim zaman,  evde huzur buluyorum ama sabah olsa da işime gitsem diyorum. Hafta sonu tatillerini de çok sevmiyorum. Fabrikada olmaktan çok mutluyum.

Sanayiciyi hep ağlarken görüyoruz neden?

Sanayicinin cebinde para olmadığı için ağlar. Örneğin bize gelen çekleri aldığımız makinelere ya da yaptığımız binalara yatırırız. Vergimizi ve personelimizin maaşını ödediğimiz zaman bizim için çok büyük mutluluk ve kar olarak görüyoruz. Hele de borcunuz yok ise, sanayici için çok büyük bir başarıdır.

İzmir’de sanayicilik yapmak zor diyebilir miyiz?

İzmir’de bir şey üretmek hakikaten çok zor. Çünkü İzmir çok zor bir şehir. Biz bütün yönetmeliklere ve prosedürlere uygun olarak hareket ediyoruz. Ama buna rağmen kamu kesimiyle sorun yaşıyoruz. Her gittiğimiz yerde yokuş çıkmak zorunda kalıyoruz. Bir Organize Sanayi Bölgesi’nde olmamıza rağmen her şeyi kendimiz yapıyoruz. Doğalgazımızı kendimiz getiriyoruz, elektriğimizi kendimiz getiriyoruz. Hala bir yolumuz yok. Hem aidatımızı ödüyoruz, hem de katılım payı adı altında yüksek meblağlar ödüyoruz. Ödemelerimize rağmen yolumuz bile yok. Bu fabrika Manisa’da olsa hizmet ayağımıza hazır gelirdi. Ancak bu saatten sonra fabrikayı Manisa’ya taşımakta biraz geç kaldık. İzmir’de kalarak kaderimize razı olduk diyebilirim.

Buradaki sorunu neye bağlıyorsunuz?

Yerel yönetimlere bağlıyorum. Bu sıkıntı üst kademeden başlıyor yelpaze gibi her tarafa yansıyor. Yerel yönetim değişir ise, İzmir’de çok büyük  bir atılım bekliyorum.

Sektör hızlı gelişiyor peki denetimler de hızlı mı?

Farklı alanlarda çalışan firmaların son dönemde bu alana yatırım yaptıklarını görüyoruz. Denetimlerin yetersiz olması nedeniyle haksız rekabet ile karşı karşıya kalıyoruz.  Bu konuda denetimlerin artırılmasını istiyoruz. Çünkü tüm kazancını işine yatıran firmaların haksız rekabet yüzünden sıkıntı yaşamaları haksızlık diyorum.

Biraz da sanayicilerin işçi sıkıntılarına değinelim?

Bizde herhangi bir personelle sorunumuz olmadı. Çünkü kendi isteği ile işi bıraksa dahi kul hakkından korktuğumuz için biz yinede tazminatlarını öderiz. Ayrıca asgari ücretle kimseyi çalıştırmadığımız gibi, insanlara hak ettiği değeri vermeye çalışırız. Kalabalık çalıştıracağımıza iki tane mutlu eleman çalıştırmayı tercih ederiz. Burada en alt seviyede çalışanımız bile patronla aynı seviyededir.

Bu kadar koşturmaca içinde sizleri dinlendiren şey nedir?

Çalışarak dinleniyoruz diyebilirim. Çalışan arkadaşlarımız bize yardımcı ve destek oluyorlar. Ayrıca evin desteği de var. Sabırlı bir eş bize katlanıyor. Dolayısıyla evdeki huzur işimize yansıyor.

Mesajınız neler olacak?

Bürokrasi hepimizin sorunu. İzmir olarak hepimiz vericiyiz ama karşılığında bir şey alamıyoruz. Verdiğimizin yarısını alsak daha farklı şeyler olur. İzmir’e gelen hizmet biz sanayicilere de gelecektir diye düşünüyorum